Mobil Uygulama Nedir ?

Mayıs 12, 2020 -

Mobil uygulamalar, iş ve sağlık endüstrilerinden oyun oynamaya kadar her alanın ve faaliyetin geleceğini oluşturmaktadır. Nitekim sanayi ve endüstri bilgileri bu geleceği genel kullanım verilerine göre desteklemektedir.

Bununla birlikte mobil internet erişimi, masaüstü internet kullanımını büyük ölçüde geride bırakmış ve her geçen gün gittikçe arayı daha da açmaktadır. Ocak 2018 - Ocak 2019 döneminde mobil cihaz kullanıcıları yüzde 2.0 lık bir artış ile 5.112 milyar kullanıcıya erişmiş olmakla beraber mobil cihaz üzerinden internete erişim 2018 yılına göre yüzde 10 artış göstererek yüzde 80 olarak gerçekleşmiştir.

Sadece bu değil, 2019 yılında Türkiye’de hanelerin yüzde 49,1’i sabit genişbant bağlantı (ADSL, kablolu internet, fiber vb.) ile internete erişim sağlarken, yüzde 86,9’u mobil genişbant bağlantı ile internete erişim sağladı.

Bunlar gibi sayısal verileri daha da çoğaltabiliriz ancak ne demek istediğimizi sanırım anladınız. Mobil uygulamalar ve mobil cihazlar her geçen gün geleceğimizin ve hayatımızın şekillenmesinde önemli roller almaya devam ediyorlar. Peki bu denli büyük bir etkiye sahip mobil uygulamalar nasıl geliştirilir ?

Mobil uygulama geliştirme, bir mobil cihazda (akıllı telefonlar, tabletler, giyilebilir cihazlar) çalışabilen işlevsel yazılım yazma sürecini ifade eder. Ancak uygulama geliştirme yalnızca Native, HTML5 veya Hibrit bir uygulamayı kodlamakla ilgili değildir.

Başarılı bir mobil ürünün ortaya çıkması söz konusu ürünün iyi tanımlanması, tasarlanması, oluşturulması ve piyasaya sunulmasıyla ilgili stratejik süreçlerin bir bütününü oluşturmak ile ilgilidir.

Bu makalede, 12 yılı aşkın bir süredir mobil uygulamalar oluşturma deneyimimize dayanarak, mobil uygulama geliştirme hakkında bildiğimiz her şeyi en iyi kaynaktan öğreneceksiniz. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi mobil uygulama yalnızca kodlamadan ibaret değil bu yüzden sizi harika bir mobil ürün oluşturmanın her adımından geçiriyor olacağız.

Düşünce aşamasından pazar doğrulamasına, uygulama ruhunu yansıtan güzel tasarımlar oluşturmadan, sağlam bir geliştirme mimarisi oluşturmaya ve temiz kod yazmaya ardından da uygulamanızı yayınlamaya kadar her detayı sizlerle paylaşmaya çalışacağız.

Ancak en önemlisi, birçok uygulama üreticisi, yatırımcı ve girişimcinin hatalarından dersler almak ve karşılaşabileceğiniz problemler karşısında neler yapabileceğinizi öğrenmek için bu makaleyi okumaya devam edin. Harika bir uygulama oluşturmak kolay değildir.

Nitekim kılavuzu olmayan ve bu işe yalnızca bir heves ile başlayan insanların, kelimenin tam anlamıyla, kötü ürünler oluşturma veya kötü tasarlanmış uygulamalar başlatma sebebiyle paralarını boş yere harcadıklarına şahit olduk. Sizde o kişilerden olmayın!

Yalnızca, aklınızda ki harika fikre veya işiniz için mümkün olan en iyi uygulamayı oluşturduğunuzdan emin olmak için baştan sona bu makaleyi okumak için zaman ayırın.

Mobil Uygulama Kullanımı Bir Mobil Uygulama Oluşturmak İçin Size Gerekli Kanıtı Verecektir

2019'da, tüm küresel internet kullanıcılarının yüzde 90'ından fazlasını oluşturan 5,11 milyardan fazla farklı mobil kullanıcı vardı.

Bununla birlikte 2019 yılında yapılan bir mobil uygulama raporuna göre, küresel uygulama indirmeleri 2018 yılında 194 milyara ulaştı ve tüketiciler uygulama mağazalarında 101 milyar dolar harcadı. Nitekim bu yükselişin benzerini 2018 yılında yüzde 360 gibi şaşırtıcı halka arz değerlemesine ulaşmış geliştirici ve mobil yeteneklerden yararlanan şirketlerde de görebiliyoruz.

Dünya çapında mobil uygulama ekonomisinin 2021 yılına kadar 6,3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor ve uygulama gelirlerinin yüzde 113 oranında artış göstererek 188 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Bu yüksek ve bir o kadar net olan sayılar bize mobil uygulama geliştirme trenine katılma zamanın fikrimiz veya işimiz için artık bir ihtiyaç haline geldiğini gösteriyor. Sonuçta, büyük olasılıkla, rakipleriniz bunu zaten yapıyor olabilir.

Öte yandan, farklı bir araştırmaya göre ise uygulamaların yüzde 0.01 inden daha azının 2018'de istenen veya hedeflenen finansal bir başarı kaydedilebildiği tahmin ediliyor. Buradaki asıl gerçeklik, çoğu mobil uygulamanın başarısız olmasıdır. Bu nedenle, bir uygulama oluşturmak için zaman, para ve kaynaklar taahhüt etmeden önce strateji, plan ve yürütme konusunda net olmak çok önemlidir.

Mobil Uygulamalar Neden Başarısız Oluyor?

Bu kabul etmesi zor bir durum olabilir, ancak geliştirilen her 10.000 mobil uygulamadan sadece 1'i istediği ve hedeflediği başarıyı kazanırken, diğer 9.999'u unutulmaya başlayacak. Bir girişimci olarak bu durum ve söz konusu oranlar size karşı büyük ölçüde bir takım engellerin olduğu anlamına gelir.

Ama bu gerçeklerin söz konusu fikrinizi veya işinizi baltalamasına izin vermeyin. Söz konusu bu durum sadece ilk günden itibaren başarısız olan ve kötü planlanmış uygulamalar için geçerlidir. Bu yüzden uygulamaların neden ilk etapta başarısız olduğunu öğrenmeniz gerekiyor. Bununla birlikte aynı hataları tekrarlamamak için başkalarının başarısızlıklarından ders almanızda ilk yayın süreciniz için oldukça önemli bir diğer konu.

Nasıl bakarsanız bakın, mobil uygulama geliştirme süreci tamamen endüstri bilgisiyle donanmak ile birlikte sağlam bir pazara girme planı ve stratejisine sahip olmakla ilgilidir. Eğer bunu oldukça düzgün ve planlanmış şekilde yaparsanız uygulamanızı yüzde 99,99'un bir parçası olmaktan korumanın ihtiyatlı bir yolunu da bulmuş olursunuz.

Bununla birlikte, mobil uygulamaları başarısız kılan temel olarak dört önemli alan var. İleri görüşlü bir girişimci olarak, bu kritik alanların farkında olmak ve uygulamanızı bu çerçevede geliştirmek karşılaşacağınız sorunları olumluya dönüştürmenin kilit taşıdır.

1 - Güçlü Bir Mobil Uygulama Stratejisine Sahip Olmalısınız

Ne yaparsa yapsın, kimin için tasarlandığı veya kimin tasarladığı önemli değil her başarılı ürün harika bir stratejiyle başlar.

Aynı şey mobil uygulamalar için de geçerlidir. Mobil Uygulama stratejisi, tüketicilerin ihtiyaçlarını veya sorunlarını, belirli görevleri gerçekleştirerek yine bu ihtiyaçları ve sorunları çözmek için sorunsuz bir şekilde kullanılabilen mobil uygulamalara çevirmek için gereken yaratıcı çabayı ifade eder.

Kısaca bir mobil stratejinin temel amacı “bir kullanıcının gerek duyduğu ihtiyacını yerine getirebilmesi için kullanıcıya hızlı ve etkili bir şekilde etki ve tepki verebilir olmalıdır.”

Mobil uygulama geliştirmenin her düzeyinde iyi tasarlanmış, araştırılmış ve uygulanmış bir strateji olmadan, uygulamanız size boşa harcanan bir zaman dan daha farklı bir getiri göstermeyecektir. Bu durum özellikle yeni veya gelişmekte olan bir niş veya endüstriye giriyorsanız daha fazla kendini kanıtladığını görebilirsiniz.

Bu nedenle, strateji düzeyinde zayıf bir hareketin, çoğu uygulamanın başarısız olduğu kilit alanlardan biri olması büyük bir sürpriz değildir. Bununla birlikte elbette mobil uygulamaların bu planlama aşamasında başarısız olmasının daha spesifik nedenleri de vardır:

Kötü Veya Eksik Pazar Araştırması

Hedef pazarınız ve mobil uygulamanızın son kullanıcısı hakkında ne biliyorsunuz?

Uygulamanız bir pazar ihtiyacını veya sorununu ele almıyorsa, indirilmez veya indirilse dahi kullanıcının telefonunda bir tek kullanımdan sonra kullanılmadan kalabilir.

2019 yılında hazırlanan bir rapora göre, mobil uygulamaların yaklaşık yüzde 80'i ilk kullanımdan hemen sonra terk ediliyor. Peki Neden? Eğer sizde kullanıcı için uygun olmadıklarını ve mükemmel bir mobil uygulama stratejisinden yoksun olduklarını düşünüyorsanız doğru tahmin ettiniz demektir.

Fikriniz veya işiniz için geliştirmeyi düşündüğünüz mobil uygulamalara koyduğunuz büyük hedefler düşünüldüğünde, zayıf pazar araştırması hızla bir kabusa dönüşebilir ve hayal kırıklığına yol açabilir. Bu nedenle, uygulama geliştirme yolculuğunuza kapsamlı bir kullanıcı / pazar araştırmasıyla başlamanız gerekir.

Başka bir deyişle, uygulamanız belirli hedef kitlenizin ihtiyaç duyduğu çözümü sağlayacak mı?

Pazar araştırması, hedef kitlenizi açıkça tanımlamanızı ve onlar hakkında daha fazla araştırma yapmanızı zorunlu kılar. Kullanıcılarınızın temel sorunları, ihtiyaçları, ilgi alanları ve rahatsızlık duydukları noktalar nelerdir? Piyasanın giriş ve çıkışlarını öğrenerek ve belirli kullanıcıları derinlemesine anlayarak, büyük olasılıkla aradıkları şeye göre uyarlanmış bir uygulama oluşturacaksınız.

Ancak pazar araştırmanızın burada bitmesi gerekmiyor. En yakın rakipleriniz incelemek için gereken özen de işe yarayabilir. Mobil stratejinizi daha iyi detaylandırmak için kapsamlı rakip analizi yapmanız oldukça kritik öneme sahip bir konudur.

Her şey söylendiğinde ve yapıldığında, pazar araştırmanız uygulama fikrinizi hedef kitlenize bağlamanın bir yolu olarak hareket etmelidir. Ve bu, 1. adımınız ve mobil uygulama geliştirmenizin tüm aşamalarında kapsayıcı bir yönü olmalıdır.

Uygulama Pazarlama Etkinliklerinin Yanlış Planlanması

Bu durum mobil uygulamaların strateji düzeyinde başarısız olmasının en yaygın nedenlerinden biridir. Yürütme aşamalarını ayrıntılı olarak planlamazsanız, uygulamanız büyük olasılıkla flop edecektir.

Örneğin, hedef kullanıcılarınıza yeni uygulamanız hakkında bilgi vermeyi nasıl planlıyorsunuz? Uygulama yükleme kampanyaları için planlarınız var mı? Bu gibi soruları cevaplamanın yanında doğru planlama, ASO, SEO, PR push vb. Gibi pazarlama ve sıralama faktörlerini de içerir.

Tüm bunları son dakikaya kadar ihmal ederseniz, düşük ila sıfır bilinirliği olan bir uygulamayı yürütmeye çalışmanın hareketlerine kapılırsınız. Daha da kötüsü, ön kullanıcı geri bildirimi almak için hiçbir yolunuz olmayacak ve bu nedenle uygulamanızın piyasaya gerçekten hazır hale gelip gelmediğini bilemezsiniz.

Açıkça Tanımlanmış Hedeflerin Eksikliği

Hedef belirleme, uygulama oluşturma işleminizin strateji ve planlama aşamasında çok önemli bir adımdır. Açıkça tanımlanmış hedefleri belirlemezseniz, uygulamanız en baştan başarısız olacak şekilde ayarlanır. Özellikle mobil pazarlama söz konusu olduğunda, açıkça tanımlanmış hedeflere mobil uygulama stratejinizin en önemli kısmını oluşturur.

Eldeki açıkça tanımlanmış hedeflerle, mobil uygulama stratejinizin hedefine nasıl ulaşacağınıza ilişkin temelleri kolayca strateji haritasına koyacaksınız. Hedeflerinizi tanımlamaya çalışırken kendinize aşağıdaki zor ve önemli soruları sormanız gerekir:

  • Uygulamam hedef pazar için hangi sorunları çözmeyi umacak?
  • Uygulamamın satış noktası veya temyizi ne olacak?
  • Uygulamama hangi özellikleri dahil etmeliyim?
  • Uygulamam kullanıcıya ne gibi avantajlar sunmalıdır?

2 - Nefes Kesen Tasarımlara Yatırım Yapmalısınız

Uygulama geliştiricileri de tasarım ve yazılım geliştirme aşamasında sayısız tuzaklarla karşı karşıya. Bu hatalar ve tasarım sorunları, uygulamanızın yayınlama tarihine geçmeden önce bile mobil stratejinizi durdurabilir. Bu sorunlar temel olarak aşağıdakileri içerir ancak bunlarla sınırlı olmadıklarını vurgulamak da fayda var.

Kötü tasarım = Kötü İş

Mobil uygulama tasarımı, bir mobil uygulama ile etkileşimde bulunurken bir akıllı telefon kullanıcısı tarafından görülen kullanıcı deneyimini tanımlayan, planlayan ve inşa eden düşünce sürecini ifade eder. Mobil uygulama tasarımı, görsel (renkler, fotoğrafçılık, animasyonlar) ve grafik öğeleri (topografya, yazı tipi, yazma) birleşik bir kullanıcı deneyiminde birleştirir.

Doğru bir şekilde yürütüldüğünde, kullanıcı asla bir uygulamanın mobil tasarımına müdahale etmez veya tasarım hakkında eleştiride bulunmaz. Yalnızca belirli bir uygulamada belirli bir görevi gerçekleştirmenin ne kadar kolay olduğunu düşünürler. Kısaca Harika Tasarım = Mutlu Müşteriler.

Söz konusu tasarım kötü yapıldığında, kullanıcılar sadece kötü tasarıma sahip uygulamalar hakkında yaptıkları ağır eleştirileri size de yöneltebilirler. Ayrıca yapılan testler sonucunda kullanıcıların kötü tasarlanmış uygulamaları ilk 8 saniye içinde terk ettikleri ve bir daha uygulamaya geri dönüş yapmadıkları kaydedilmiştir. Bu durum uygulama tasarımının sert gerçekliğidir.

Hoş bir kullanıcı deneyimi sağlayan birçok öğe olsa da, en azından uygulamanızın kullanımı kolay ve sezgisel olmalıdır. Kullanıcılar uygulamanızın temel özelliklerinden / işlevlerinden bazılarını bulmakta veya kullanmakta zorlanıyorsa, kullanıcıları tutma şansınız çok azdır veya hiç şansınız yoktur.

Tasarım, kullanıcının uygulamanızla etkileşimde bulunurken gördüğü şeydir. Ancak genel olarak zayıf uygulama kullanılabilirliği, sıkıcı derecede uzun ve karmaşık kayıt işlemi gibi bir dizi başka şeyden kaynaklanabilir; uygulamanın genel performansını etkileyen gecikmeli işlemler, buglar, erişilemez özellikler ve acı verici uzun yükleme süreleri bunlardan bazılarıdır. Bu sorunlardan biri veya daha fazlası bir araya geldiğinde mobil uygulamanız başarısız olur.

Tasarım ve yazılım geliştirme aşamasında kullanıcı deneyimi sorunlarıyla ilgilenmeniz gerekir. Bunun için en etkili yol uygulamanın bebeklik döneminden itibaren kullanılabilirlik açısından test edilmesini sağlamaktır, böylece çizim tahtasına mümkün olduğunca çok kez geri dönebilir, gerekli iyileştirmeleri yapabilirsiniz ve lansman tarihine kadar uygulamanız en uygun şekilde kullanıcı dostu olacaktır.

Kötü Teknoloji Veya Yanlış Uygulanan Teknoloji Destansı Hatalara Yol Açacaktır

Tüm mobil uygulama geliştirme ajansları eşit yaratılmaz. Ekibiniz en son geliştirme standartlarına sahip değilse, uygulamanız gün ışığını görmeyebilir veya daha da kötüsü, yayınlansa dahi hiçbir zaman aktif kullanıcı alamaz.

Aynısı standart altı kodlama yöntemleri kullanan geliştiriciler için de geçerlidir. Sonuç olarak, kötü teknolojinin uygulama oluşturmada yeri yoktur. Bu nedenle, en son teknolojiye sahip uygulama geliştirme konusunda e en iyi uygulamaların üstünde bir teknolojiye sahip bir ekiple çalışmanız gerekir.

Uygun KG (Kalite Güvence) Olmaması Uygulamanızı Mahveder

Uygulamanızın oluşturulması sırasında çeşitli KG testleri yapmak, hatasız ve kullanıcı dostu bir ürün sunmanıza yardımcı olur. Ne yazık ki, 1. günden itibaren uygulamanızı kalite için ne kadar zamana ihtiyaç duyacağınızı ve KG testinin kendisinin ne gerektireceğini söylemek zor.

Akıllı mobil geliştiriciler genellikle uygulamayı test etmek için bolca zaman ayırır, bu da daha fazla maliyete ve daha fazla zaman harcayabilir. Bununla birlikte, mobil uygulamanızın uygun olmayan KG testi olmadan yayınlamak korkunç sonuçlara neden olabilir. Ve ayrıca testi tamamen atlamak, bazı uygulamaların rafa kaldırılmasına ve bozulmasına neden olur.

3 - Harika Bir Mobil Uygulama Oluştururken Doğru Süreç Nasıl Yürütülür

Böylece harika bir mobil uygulama stratejisi ve planı oluşturdunuz. Şimdi planı uygulama zamanı. Size nasıl başarılı bir şekilde yapılacağını göstermeden önce, hala potansiyel uygulama öldürme sorunları ve köşede gizlenen hatalardan bahsetmekte fayda var.

Çok Fazla Rekabet Veya Benzer Ürünler

App Store da kayıtlı 2.2 milyon uygulama bulunurken bu sayı Google Play de 2.6 milyona çıkmaktadır. Bazı uygulamaların bu iki uygulama pazarında listelenmediğinden bahsetmiyorum bile bununla birlikte yalnızca günlük olarak birbiriyle savaşa giren binlerce uygulama daha var.

Nasıl bakarsanız bakın, önünüzde ciddi bir rekabet olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Orijinal bir fikriniz yoksa veya hedef kitlenize hitap eden bir şey susmazsanız, uygulamanız büyük rakpleriniz karşısında fazla dayanamayacaktır.

Ve açıktır ki, sahada birçok oyuncu olsa bile bir mobil uygulama iyi bir pazarlama ve planlama stratejisi ile oldukça başarılı olabilir. Bununla birlikte dijital ürününüzün temel işlevselliği diğer rakiplerine benzer olsa bile başarılı bir mobil uygulama geliştirmek için benzersiz bir değer teklifine ihtiyacınız olduğunu unutmayın.

Bu duruma örnek vermek gerekirse LivingSocial 2007 yılında açıldı ve bir zamanlar 6 milyar dolar değerlemeye ulaşmış ve halka arzı düşünüldüğünde dünyanın en büyük indirim kuponları sağlayan günlük fırsat sitesi konumuna yükselmiştir. Kasım 2008'de, Groupon aynı iş modeli ile piyasaya sürüldü. İki rakip web sitesi renkler ve topografya gibi temel görsel unsurların dışında kendilerini fark edilebilir herhangi bir şekilde farklılaştırmadı.

Bununla birlikte, Groupon'un herkesten daha iyi anladığı şey, güçlü ve ilgi çekici içeriğin gücüydü. Kısa sürede rakibinin iki katına çıkarak güçlü, komik ve uzun fırdat listeleri sunmak için bulabilecekleri yetenekli her yazarı işe alarak profesyonel metin yazarlarına büyük yatırım yaptılar.

Groupon, Amazon'dan önce bile güçlü ve ilgi çekici içeriklerin gücünü anlayan ilk e-ticaret sitesi konumundaydılar. Bu hızlı yükselişleri sonucunda 2016 yılında Groupon LivingSocial satın aldı. Bugün, Groupon diğer 600 den fazla günlük fırsat siteleri ile rekabet etmesine rağmen halen pazar lideridir.

Bizim için bu hikayeden çıkarılacak ders temel olarak kalabalık bir pazarı kesinlikle bozabileceğinizdir. Ama bunun için herkesten daha iyi bir şey yapmalısın veya rakiplerinizin sunmadığı bir değeri kullanıcılarınıza sunmalısınız. Ve bu da rakiplerinizi iyice incelemek den geçiyor.

Takım Sorunları Ve Çelişen Öncelikler

Uygulamanızı bir ortakla veya bir ekibin yardımıyla oluşturmanız başarı olasılığınız için iyi bir şans etkisi yaratabilir. Ancak, bazı kilit ortaklarınız ile öncelikleriniz çelişirse veya geliştirici ekibiniz bozulursa, geliştirme süreciniz zor bir yol alabilir ve uygulamanız muhtemelen flop olacaktır.

Bir mobil uygulama oluştururken bu yolda ilerlerken, güvenebileceğiniz ve anlaşabileceğiniz kişilerle bu süreci ilerletiğinizden emin olmanız gerekir. Çünkü bu süreçte kesinlikle çatışmalar ve çelişkiler olacaktır. Bu nedenle bir mobil uygulama geliştirirken ortak olarak çalıştığınız kişilerle veya ekibinizle iyi çalışabilmeniz ve anlaşıyor olabilmeniz gerekir.

Uygulamanızdan Nasıl Para Kazanacağınız Hakkında Hiçbir Fikriniz Yok Mu ?

Para kazanma sıkıntıları çoğu uygulamanın başarısız olmasına neden olur.

Sonuçta, karlılığa giden iyi tanımlanmış bir yolunuz yoksa, mobil uygulamanız er ya da geç başarısız olur. Ancak günümüzde farklı yollar üzerinde yaratımınızdan para kazanmanın birçok farklı yolu da bulunmaktadır.

Bunlar arasında ücretli reklamlar yayınlayabilir, ücretli abonelikler sunabilir, uygulama içi satın alımlar/özellikler sağlayabilir veya kullanıcıları e-ticaret mağazanıza/web sitenize çekebilirsiniz.

Hangi yolu tercih ederseniz edin, en başından itibaren kârlılığa giden kesin bir stratejiye sahip olduğunuzdan emin olun. Bu, herhangi bir aksama olmadan yürütme düzeyinde ilerlemenizi sağlayacaktır.

Uygulamayı Bir Sonraki Aşamaya Taşımak İçin Gerekli Nakit Sıkıntısı

Uygulamanız planlamak, tasarlamak, geliştirmek, yayınlamak, pazarlamak... bütün bu süreçler ilerleme kaydedebilmek için paraya ihtiyaç duymaktadır.

Başlangıçta, ortada ve hatta uygulama geliştirme sürecinin sonunda sahip olduğunuz nakit tükenirse, büyük bir sürpriz içinde kalmanız kaçınılmaz olabilir.

Uygulamanızı oluşturduktan ve yayınlandıktan sonra bile, gelir elde edene kadar şirketinizin geleceği için biraz paraya ihtiyacınız var. Bu yüzden iyi planlanmış ve cömertçe finanse edilen muhafazakar bir bütçeye sahip olmak önemlidir.

Bu konuda herhangi bir yatırımcının size söyleyeceği temel kural şudur: Bütçeniz ne olursa olsun, yüzde 30'unu uygulamanızı pazarlama ve büyütmeye ayırın. Müşterilerimizin yüzde 90'ının bunu yapamadığını ve sonra harika bir ürün piyasaya sürdüklerini ancak yeterince pazarlayamadıklarını söyleyebiliriz. Şanslı olanlar yatırımcılardan finansman sağlıyor ve gemiyi düzeltiyorlar. Şanssız olanlar ise projeyi terk ediyorlar. Her zaman güçlü bir pazarlama bütçesi planlayın yoksa bir sonraki aşamada elinizde ki uygulamayı yönetmeye bilirsiniz.

4) Mobil Uygulama Pazarlaması Hakkında Konuşalım

Para kazandırma yeteneğine sahip inanılmaz bir uygulama geliştirdiniz. Bu başlangıçta sizin için son derece iyi ve bir o kadar mükemmel bir durum olabilir, ancak bu süreci titizlikle pazarlamıyorsanız ve etkili destek sunmuyorsanız, fikriniz ne kadar iyi olursa olsun yine de başarısız olabilir.

Bu nedenle kaçınmanız gereken tipik uygulama pazarlama hataları şunları içerir:

Kesin Ve Net Pazarlama Mesajı

Uygulamanız için kristal netliğinde bir pazarlama mesajınız olmalıdır. Pazarlama mesajınız, özellikle uygulamanızı özetler nitelikte bir açıklamaya sahip olmalıdır bununla birlikte uygulama öykünüzü anlatmalı, uygulamanızın en iyi özelliklerini ve rakiplerinden nasıl öne çıktığını vurgulamalıdır.

Pazarlama mesajınız yeterince net değilse, kullanıcılar bir sonraki uygulamaya geçerek sizi ve yaptığınız işi daha tanımadan geride bırakacaktır Etkili bir pazarlama mesajını nasıl oluşturabilirsiniz ?

  • Mesajı doğrudan hedef müşterilerinize yöneltin
  • Mesajınızı net, kısa ve öz tutun
  • Uygulamanızın sunduğu çözüme odaklanın
  • Hedef kullanıcılar için hangi değerler var ?

İnceleme Ve Değerlendirme Eksikliği

Bir mobil uygulamayı indirmeden önce kullanıcıların incelemelere girmesi ve kullanıcı oylarına bakması alışılmış bir durumdur.

Bu oldukça mantıklıdır da, çünkü neden denenmemiş, test edilmemiş ve derecelendirilmemiş bir uygulamayı indirmek istersiniz?

Uygulamanız çok sayıda derecelendirme ve incelemeye sahip diğer uygulamalarla rekabet ediyorsa bu özellikle sonuçlar açısından oldukça acı verici olabilir.

Birçok kötü eleştiriye ve kötü oylamaya sahip olmak size faydadan çok zarar verebilir.

Bazı bilinen büyük uygulamaların başarısız olması hiç de şaşılacak bir olay değildir, çünkü bu uygulamalar yeterince iyi bir inceleme skoruna ve derecelendirmeye sahip olmayabilirler.

Aynı durumun sizin içinde geçerli olmasını önlemek için, uygulama yükleme kampanyalarınızı yüksek bir viteste başlatın ve yorum/derecelendirme istemekten korkmayın ayrıca kullanıcıları uygulamayı arkadaşlarıyla ve aileleriyle paylaşmaya, uygulamanızı derecelendirmeye teşvik eden özelliklere sahip olduğunuzdan emin olun.

Belirsiz Markalaşma Ve Rakiplerden Farklılaşma

Uygulamanızın yukarıda da belirttiğimiz gibi olağanüstü bir kalabalığın içinde açılması gerekiyor. Bu nedenle uygulamanızın kendini rakiplerininkinden farklılaştırması gerekiyor. Aynı şey, belirsiz markalaşma için de geçerlidir.

İyi tanımlanmış ve öne çıkan bir markanız yoksa, uygulamanız başarısız olma riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu nedenle, sizi rakiplerinizden ayıran temel değerlerinizi ve prensiplerinizi tanımlayarak uygulamanızın markasını parlatmanız gerekir.

Neden Bir Uygulama Geliştirmelisiniz ?

Artık mobil uygulamaların başarısız olmasının ana nedenlerini gözden geçirdiğimize göre, kendinize şu soruyu sorabilirsiniz: Bir uygulama oluşturmalı mıyım?

Sadece yüksek maliyetlere ve düşük başarı oranlarına bakarsanız cesaretiniz kırılabilir. Peki, neden bir uygulama geliştirmelisiniz ? Bunun birçok nedeni var. İşte bunlardan bazıları:

1 - Mobil Uygulama Geliştirme Yoluyla Satışları Artırın

Dijital ve her şeyin anında birbiriyle etkileşim içinde olduğu bir çağda, işletmeniz için bir uygulama geliştirme durumu etkileri bakımından oldukça güçlü sonuçlara sahiptir, ancak satışları artırmanıza yardımcı olacağını bilmek onu daha da çekici hale getirir.

İyi tasarlanmış ve kullanıcı dostu bir mobil uygulama geliştirmek, işletmelerin hizmetlerini dijitalleştirmelerine ve bunları herhangi bir mobil cihazda kolayca kullanılabilir hale getirmelerine olanak tanır.

Örneğin, bir hırdavat veya e-ticaret mağazanız varsa; bir mobil mağaza uygulaması oluşturmak söz konusu işiniz için doğrudan farklı bir pazarlama kanalı sağlayacaktır.

Ayrıca çoğu mobil uygulama coğrafi konuma dayalı kampanyalar yürütmenize izin verir.

Örneğin Check out Sephora kullanıcıların fiziksel mağazadayken yararlanabilecekleri tamamlayıcı bir uygulama geliştirdiler. Uygulama, geçmiş satın alma geçmişini müşteriye göstererek, ürün önerileri, yalnızca mobil uygulamada sunulan sınırlı teklifler ve çok daha fazlasına erişim imkanı sağlıyor.

Diğer şirketler, mağaza içi fiyat bilgilerini, ürün açıklamalarını, kullanıcı hesaplarını, geri bildirim işlevlerini, arama filtrelerini ve çok daha fazlasını göstermek için mobil uygulamaları kullanır.

Ancak, hiçbir şey, uygulamanızı kullanıcıların satış, tanıtım, indirim ve diğer heyecan verici teklifleri bulmaları için harika bir yer haline getiremez. Tüm bunların hepsi bir mobil uygulama ile müşterilerinizin parmaklarının ucunda olacak.

Satışları artırmak için bir mobil uygulama kullanmak söz konusu olduğunda, sayılar yalan söylemez. Bir mobil uygulama harika bir satış aracıdır bunun en çarpıcı örneği mobil kullanıcı sayısının 2013 yılında 122.9 milyon iken bu sayı yalnızca 5 yıl içinde 2018 de 200 milyonu geçti. Daha da iyisi, mobil uygulamalar sırasıyla mobil web sitelerine ve masaüstüne göre 3x ve 1.5x daha yüksek dönüşüm oranlarına sahiptir.

Mobil uygulama kullanıcıları, mobil web sitelerinin tarayıcılarından 4,6 kat daha fazla ürün görüntüleme eğilimindedir. Satış değerinden bahsetmişken, mobil uygulamaların ortalama sipariş değeri mobil sitelerden yüzde 140, masaüstü web sitelerinden yüzde 130 daha yüksektir.

Bununla birlikte, bir mobil uygulamaya sahip olmamanız farkında bile olmadan satışlarınızı zedeleyebilir.

Mobil uygulama kullanıcılarının, alışverişlerini mobil veya masaüstü web sitelerinde alışveriş yapan kullanıcılar göre 2 kat daha fazla harcadığı düşünülürse, bu size daha fazla satış yapmak için başka bir şans sağlar.

Ve tüm çevrimiçi perakende satışların yüzde 70 nin mobil bir cihazda yapıldığını göz ardı etmek istemezsiniz.

2 - Müşteri Deneyimini Geliştirmek

Müşteriler artık özellikle alışveriş yaparken sürükleyici deneyimlerle her zamankinden daha fazla ilgileniyor.

Müşteriler değerli ve takdir edilmiş hissetmek istiyorlar. Daha da önemlisi, bir hizmet veya ürünün arkasındaki markanın paralarına ve dikkatine layık olduğunu bilmek istiyorlar. Burada iyi tanımlanmış bir mobil uygulama stratejisi devreye girebilir.

Genel müşteri deneyimini geliştirme konusunda mobil uygulamaların bir patlama etkisi yapmasının birçok nedeni vardır. Mobilin, markaların şaşırtıcı mobil uygulama stratejileri aracılığıyla kullanıcılarına nasıl katma değer sağladığını yeniden tanımlamanın birkaç yoluna bakalım.

Bir mobil uygulama, müşteriye sorunsuz bir alışveriş deneyimi sunmayı mümkün kılar . Satın alma süreci, tek tıklamayla ödeme seçenekleri, SMS onayları, push bildirimleri ve sınıfının en iyi müşteri deneyimi sunacak diğer mobil öğeler kullanılarak zahmetsizce yapılabilir.

Mobil uygulamalar, bir sonraki düzeyde kişiselleştirmeye izin verir. Birinci sınıf müşteri deneyimi sunmak tamamen kişiselleştirme ile ilgilidir. Bu, kullanıcının satın alma işlemi boyunca sürece katılımıyla sağlanabilir.

Sadakat avantajları: geri ödeme, indirimler, freebies, özel promosyon kodları ve flash satışlar gibi sadakat avantajları, mükemmel müşteri deneyimi sağlar.

Tüm bunlar bir mobil uygulama üzerinde daha büyük sonuçlarla elde edilebilir ve müşterinin geri gelmeye devam etmesini sağlar. Bir uygulama üzerinde kolay ve sorunsuz bir sadakat programı çalıştırmak oldukça kolay bir yoldur.

Push bildirimlerini izin verilen en geniş ölçüde kullanın: Bu, mobil uygulamaları kullanarak kullanıcı ve müşteri deneyimini artırmanın az bilinen önemli bir sırrıdır.

Ancak, kullanıcıyı sürekli pop-up'lar ve push bildirimleri ile bombalamak istemezsiniz. Rahatsız edici olabilirler ve kullanıcıyı uygulamanızı kaldırmaya zorlayabilirler.

İlgili push bildirimleri, kullanıcıların markanızla etkileşime girme biçiminde devrim yaratabilir.

Unutmayın push bildirimleri diğer herhangi bir kanaldan daha kolay ifade edilebildiği için geri dönüşüm oranı da daha fazladır. 900 milyon kullanıcıya gönderilen bildirimlere dayanan yakın tarihli bir araştırmaya göre, push bildirimleri için tıklama oranı yüzde 7,9'dur.

3 - Pazarda Rekabetçi Olmak

Amerika Birleşik Devletlerinde tüm küçük işletmelerin yüzde 65'i bir mobil uygulama sahibidir. Dünyanın en büyük ekonomisinde bu denli yüksek bir oranı görmek giderek daha rekabetçi hale gelen bir iş ortamında siz neden geride kalmak zorundasınız ki?

Mobil uygulama geliştirme, ya rekabet eğrisinin önünde kalmanızı ya da zaten bir mobil uygulaması olan rakiplerinizi yakalama şansı verebilir.

4 - Doğrudan Pazarlama Kanalı Oluşturma

Pazarlama araç setinizde her türlü potansiyel stratejiye sahip olmak her zaman mükemmel bir fikirdir ve bir mobil uygulamaya sahip olmak bu stratejiye iyi bir ektir.

Muhtemelen, e-posta pazarlama, ücretli reklamlar, TV reklamları, basılı ve diğer dijital pazarlama kanallarınız için YG göstermek için uğraşıyor olabilirsiniz. Bu nedenle bir uygulama oluşturmak, doğrudan bir pazarlama kanalı oluşturmanıza yardımcı olur.

5 - Müşterileri Daha İyi Meşgul Edin

Mobil kullanıma hazır bir siteye sahip olmak, mobil kullanıcıları etkileşimde tutmak için yeterliydi. Artık durum böyle değil. Kullanıcılara daha iyi etkileşim ve iletişim yolları sağlamak için bir mobil uygulamaya ihtiyacınız var.

Ürün veya hizmetlerin ne olduğu önemli değil, müşterilerinizin sizinle iletişime geçmenin etkili bir yolu olmalı.

Bir mobil uygulama tam olarak bunu sunabilir. Mobil uygulamanıza bir yardım masası, geri bildirim veya canlı sohbet özelliği ekleyin. Bu özellikler, işletmenizin müşteriyle etkileşim, bağlantı ve iletişim kurma biçiminde büyük bir fark yaratabilir.

Müşteri merkezli bir mobil uygulama, hepsi bir arada olan telefon, kısa mesaj uygulaması, e-posta ve sohbet kutusu özelliği taşır.

6 - Marka Bilinirliğini Artırmak

Doğru yapılırsa, bir mobil uygulama şirketinizin marka bilinirliği için harikalar yaratabilir. Uygulamanızın boş bir billboard işaretine çok benzediğini unutmayın. Eğitici içerikle canlandırabilir, şık veya ilgi çekici hale getirebilirsiniz.

Durum ne olursa olsun, uygulamanızın kullanıcıların seveceği bir şey olmasını istersiniz. Ancak, daha da önemlisi, mobil uygulamanızın mükemmel bir şekilde tasarlanmış, çarpıcı görünümlü ve iyi markalanmış olduğundan emin olun. İyi bir uygulama, tanınmanızı tamamen yeni ve heyecan verici bir seviyeye taşıyabilir.

Uygulamanız ne kadar çok kullanılır ve indirilirse, markanız / ürünleriniz / hizmetleriniz de ideal müşterileriniz arasında o kadar tanıdık olacaktır. Reklam dünyasında, “etkili frekans” olarak bilinen şey budur. Genel bir kural olarak, kullanıcılar ürününüzü görebilir veya markanızla 20 kattan fazla etkileşim kurabilirlerse, kolayca tanınabilirler.

Başarılı Bir Uygulama Nasıl Oluşturulur ?

Bu makalede şimdiye kadar uygulamaların neden başarısız olduğu ve neden bir mobil uygulama oluşturmanız gerektiği hakkında konuştuk. Bu yapıyı özellikle sizde çalışmalarınızda kurgulayabilirsiniz çünkü başarılı bir mobil uygulama oluşturmaya bu şekilde yaklaşmanız gerektiğine inanıyoruz.

İlk olarak başkalarının neden başarısız olduğunu anlayın. Neyin başarısızlığa neden olduğuna dair bilgi, bundan kaçınma olasılığınız daha yükseltecektir.

Bu makalenin ilk bölümü, birçok müşterimizle ilk elden deneyimlediğimiz bir tür başarısızlık koleksiyonundan başka bir şey değildir. Bu gibi başarısızlıkları birinci elden öğrenerek onların nasıl ortaya çıktığını bilebiliyor ve mümkünse bu sorunlar ile boğuşmadan kaçınabiliyoruz.

İkincisi bir mobil uygulama oluşturmanın faydalarını gördük. Bir uygulamanın kârınızı nasıl artırabileceği başarınız için çok önemlidir. Sadece herkes yaptığı için uygulama oluşturamazsınız.

Mobil uygulama yeni müşteriler çekebilecek, mevcut müşterilerinizle ilişkinizi geliştirebilecek veya operasyonel verimliliğinizi artırabilecek bir kanal olduğu için bir uygulama oluşturuyorsunuz.

Sizde bir uygulama oluşturmadan önce şunları kendiniz yanıtlamanız gerekir: Uygulama adresim hangi müşteri merkezli anahtar performans göstergesini verecek?

Mevcut ve potansiyel müşteriler açısından istediğim erişim nedir? Uygulamam tüm rakiplerimin uygulamalarından daha mı iyi olacak ?

Bu bilgilerle donanmış olarak, şimdi, aşağıda başarılı olan tüm uygulamaların ortak olduğu on iki adımda kendinizi işin içine gerçekten alma sürecine başlayabilirsiniz.

Bölüm A: Uzman Mobil Uygulama Stratejisinin Temelleri

1. Adım: Değer Teklifi

Uygulamanız eğer mevcut da varsa web sitenizin veya e-ticaret mağazanızın tam bir kopyası olmamalıdır.

Kullanıcıya bilgi ve çalışma ortamı özelliklerinden çok daha fazlasını sunmalıdır. Bunun nedeni basit bir gerçeklik üzerine kuruludur. Bir uygulamayı indirmek, söyleyebilirim ki, samimi bir eylemdir.

Bir kullanıcı olarak, uzun vadede kendinize değer üretebileceği umuduyla en kişisel cihazınıza bir uygulama indirmek için zaman ayırırsınız. Bundan daha kişisel bir şey olmayabilir.

Bu nedenle bir uygulama indirme işlemi kolay olmadığından, yeni dijital ürününüz için benzersiz, basit ve çekici bir değer teklifi oluşturmanız gerekir. İyi yürütülen bir değer teklifi, uygulamanızı tercih edilen bir denizde öne çıkaran temel şeydir.

  • Uygulamanızın diğer benzer uygulamalardan farkı nedir?
  • Uygulamanızın kullanıcılara getireceği faydalar nelerdir?
  • Uygulama, kullanıcının hayatını nasıl daha iyi, daha keyifli, vb hale getirecek?

Benzersiz değer teklifinizi bulmak için ortaklarınızla veya stratejik danışmanlık ekibinizle bir beyin fırtınası oturumu düzenlemeniz gerekir.

Sadece bu değil, uygulamanızın belirli bir sorunu nasıl çözeceğini tam olarak yazmalı, ardından markanızı benzersiz kılan, hedef pazarınızın kim olduğu ve indirmeleri en üst düzeye çıkarmak için uygulamanızı pazarda nasıl konumlandıracağınız konusunda beyin fırtınasına geçmelisiniz.

Katılım oranları ve değer teklifi beyanınız da nişinize ve rakiplerinize karşı nasıl biriktiğinize değinmelidir.

Kulağa hoş gelse de, Benzersiz Değer Teklifiniz(BDT) uygulamanız için bir ifade, bir slogan veya akılda kalıcı bir söz değildir.

BDT, müşterilerin uygulamanızı kullandıkları diğer kanallardan neden vaz geçmelerini ve sizin çözümünüzü kullanmanızı açık ve öz bir şekilde açıklamalıdır. Etkileyici ve bir o kadar inanılmaz bir benzersiz değer teklifinin 4 temel özelliği vardır:

  • Açık - Kurumsal jargon içermemelidir
  • Avantaj Odaklı - Uygulamanızın avantajlarını anlatmalıdır
  • Benzersiz - Uygulamanızı rakiplerinizden farklı kılan şeyin ne olduğunu açıkça belirleyin
  • Kısa - Bir kullanıcı, uygulamanızın değer desteğini sunması 10-15 saniyeden fazla sürmeyen bir açıklamada anlamalıdır.

Hala bu konu size anlaşılmaz mı geliyor ? Konuyu daha iyi anlayabilmeniz ve size gerçekten ilham verecek BDT lerden bazıları:

Kahve Devi Starbucks İle Başlayalım

Starbucks müşterileri mağazada ödeme yapmak, yıldız kazanmak ve hatta mağazaya gelmeden önce sipariş vermek için Starbucks uygulamasını kullanabilir.

Bu özellikler müşteri için inanılmaz bir değer yaratır çünkü uygulama, müşterilerin meşgul sabahlarının en az 15 dakikalarını kurtarmasına yardımcı oluyor. Zaman kazandıran bir uygulama yüklemez miydiniz?

Starbucks'ın bu temelde yararı iki yönlüdür:

Bunlardan ilki daha fazla uygulama yüklemesini teşvik eder ve ikinci olarak fiziksel Starbucks konumlarına yaya trafiğini artırır. Bu şekilde Starbucks hem sanal hemde gerçek dünyada değer yaratabiliyor.

Bir Başka Harika Örnek Uber.

Buradaki değer teklifi, müşterilere son derece kolaylık sağlama üzerine kurgulanmıştır Uygulamanın adı - uber - kendi içinde değer önerilerinin çoğunu kullanıcıya iletir.

İlk olarak, uygulama bir kullanıcının tek bir dokunuşla bir rideshare almasını mümkün kılar.

İkincisi, yolculuk için gereken ödeme nakitsiz ve sadece bir dokunuş ile gerçekleştirilir. Ve üçüncüsü, sürücü nereye gittiğinizi size sormadan zaten biliyor olur. Bu üç kuşu bir taşla öldürmek gibi basit ve etkili bir değer önerisidir.

Adım 2: Pazar Araştırması Ve SWOT (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar Ve Tehditler) Analizi

SWOT analizi, herhangi bir şirket veya girişimcinin belirli bir iş fikrine bağlı güçlü, zayıf yanları, fırsatları ve tehditleri belirlemelerine yardımcı olmak için tasarlanmış bir stratejik planlama oturumudur.

SWOT analizinin amacı, projeye çok fazla zaman ve para yatırmadan önce projeye bağlı “beklenmedik” sürprizleri ortaya çıkarmaktır.

Bir mobil uygulama oluşturmadan önce SWOT analizi yapmak (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar ve Tehditler) çok önemli bir adımdır. Ne yazık ki, uygulama üreticilerinin yüzde 99'u bunu hiç bir şekilde uygulamaya koymuyorlar.

SWOT, kavram, çaba ve zaman harcamadan önce konsepti doğrulamanıza yardımcı olur. Bu nedenle, sonraki zamanlarda ortaya cıkacak 'Sadece daha önce bilseydim' anını önlemek için en önemli adımdır.

SWOT analizi, daha iyi mobil uygulama geliştirme sonuçları elde etmenize nasıl yardımcı olur?

Bir SWOT analizinin, tam olarak hangi uygulamayı oluşturmanız gerektiğini gerçek bir çözüm sunmadığı unutulmamalıdır. Bununla birlikte, mobil stratejinizi veya fikrinizi etkileyen kapsayıcı sorunları bulmanıza ve analiz etmenize yardımcı olur.

Güçlü Yönler - Mobil uygulama fikrinizin güçlü yönlerini anlayarak, stratejinizle ilgili önemli soruları yanıtlayabilirsiniz. Uygulamanızın ideal kullanıcılarınıza sağlayacağı temel avantajlar nelerdir?

Sonunda kârınızı artıracak bir satışa veya eyleme neden olacak mı? Uygulamanız rakiplerinizden nasıl daha iyi olabilir ? Uygulamanızın benzersiz çekiciliği nedir?

Zayıf Yönler - Bu, uygulamanızı piyasadaki bir dezavantaja sokan sınırlamaları ve engelleri kapsar. Bununla birlikte, analiz bu zayıf noktaları tanımlamanıza yardımcı olmalıdır, böylece bunları avantajlara dönüştürmenin yollarını tasarlayabilirsiniz. Bu adıma katılarak hataları tahmin edebilir ve bunlardan nasıl kaçınacağınızı planlayabilirsiniz.

Fırsatlar - Uygulamanızı ve hedef sektörü yakından inceleyin, güçlü ve zayıf yönleriniz tespit ettikten sonra güçlü yönlerinizi nasıl iyileştirebileceğinizi veya zayıf yönlerinizi nasıl farklı fırsatlara dönüştürebileceğinizi anlamaya çalışın.

Örnek vermek gerekirse rakiplerinizin sömürebileceğiniz zayıf noktaları nelerdir? Kendi nişinizdeki başarıyı çoğaltabileceğiniz başka bir nişte trend olan nedir? Bu gibi soruları cevaplayarak yeni fırsatlar yaratabilirsiniz.

Tehditler - Başarılı bir uygulama geliştirirken, herhangi bir tehdidi caydırmanız gerekir. Bu yüzden SWOT analizinin bu aşaması çok önemlidir. Potansiyel tehditlerinizi tanımlamak için kendinize şu önemli soruları sorun: Rakipleriniz tehditlerini nasıl caydırır? Uygulamanız teknoloji değişiklikleri, pazar değişimleri ve tüketici davranışlarındaki değişikliklerin getirdiği zorlukları üstlenmeye hazır mı?

Ayrıca, bir uygulama oluştururken çok fazla zaman ve para harcamadan önce pazar araştırmasına yatırım yapmalısınız. Pazar hazır mı? En iyi rakipler kimler? Tehditler nelerdir?

Büyük pazar araştırmaları sadece pazarın durumu hakkında birisini eğitmekle kalmaz, aynı zamanda başkalarının bakmamış olabileceği gizli fırsatlara da ışık tutar. Piyasa verileri girildikten sonra, bir eylem planı planlamaya başlayabilirsiniz.

3. Adım: Mobil Uygulamanızın Hedeflerini Belirleme

İyi tanımlanmış hedefler belirlemek, mobil uygulama geliştirme yolculuğunun vazgeçilmez bir parçasıdır.

Bu noktada, önceliklerinizi belirleyecek ve önünüzdeki birkaç hafta veya ay boyunca net bir hareket yolu belirleyeceksiniz. Bu hedefler size şu anda nerede olduğunuzu, nerede olmak istediğinizi ve oraya nasıl gideceğinizi gösterecektir.

Mobil uygulamanızın birincil hedefleri nelerdir? Belirlediğiniz hedeflerin doğru olup olmadığını nasıl anlarsınız?

Mobil uygulama geliştirme hedeflerinizi belirlerken kullanışlı olabilecek birkaç ipucundan ilki ideal kullanıcılarınızın uygulamanızla etkileşime girmesinin en önemli üç veya dört yolunu listelemektir.

Bu hedeflerin SMART (spesifik, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve zamana bağlı) olduğundan ve genel işletme hedeflerinize uygun olduğundan emin olun.

İkincisi, kullanıcıların lansmanda uygulama içinde gerçekleştirecekleri eylemleri beyin fırtınası yaparak yarım gün geçirin.

Bu alıştırmada amacınız, uygulama içinde kullanıcı yolculuğunun ne olduğunu, birincil kullanım örneklerini ve ideal kullanıcılarınızın ürününüzle etkileşime girdiklerinde ne elde etmelerini istediğinizi belirlemektir.

Bu eylemlere örnek olarak, kayıt işlemini, kullanıcının uygulama içinde yapmasını istediğiniz birincil eylemi, yüksek düzeyli bildirim stratejisini, bir kullanıcının coğrafi konum özelliğini kullanıp kullanmayacağını vb.

Şimdi, bu hedeflerin başarısını ölçmek için KPI'ları tanımlamanız gerekir. Basit bir ifadeyle, kullanıcıların bir başarı düşüneceğiniz uygulama içinde hangi eylemleri gerçekleştirecek?

Bu, satın alma, bir görevi tamamlama, belirli bir süre içinde uygulamaya X kez geri dönme, içeriğinizle etkileşim kurma gibi şeyler olabilir.

Örnek olarak izlenmesi gereken basit bir formül: ‘İdeal müşterim bu görevi hafta boyunca birçok kez yapacak. Bu olursa, bu uygulama başarılı olur.’

Ayrıca, izlemeniz gereken belirli metrikleri tanımlamanız gerekir. Bu duruma belirli bir örnek verelim. Çevrimiçi bir mağaza olduğunuzu ve bir mobil uygulama yayınladığınızı varsayalım. Bu noktada kesinlikle dönüşüm oranlarını izlemek istersiniz ancak, izlemeniz gereken çok sayıda başka metrik de var.

Bunlar:
  • Kullanıcılar uygulamayı ne sıklıkla kullanıyor?
  • Satın alma işlemi gerçekleşene kadar kaç uygulama ziyareti yapıldı?
  • Kullanıcılar uygulamanızı ne zaman terk ediyor?
  • Uygulamayı kaç kişi indiriyor ancak kaydetmiyor?
  • Uygulama kayıp oranım nedir (uygulamayı bir süre kullanmayan kişiler)?

Kullanıcıların işlemlerini izlemeniz ve uygulamanızdaki davranışları hakkında veri toplamalısınız.

Diğer standart KPI'lar arasında uygulama açma oranı, yüklemeleri kaldırma, oturum ücretleri, aylık etkin kullanıcılar, günlük etkin kullanıcılar, benzersiz yeni kullanıcı sayısı, günlük / aylık indirme sayısı, oturum uzunluğu vb. bulunur.

Son olarak faliyet yürüttüğünüz alana geniş bir açıdan göz atın. Piyasadaki harika mobil uygulamaya (tercihen niş içinde) daha yakından bakın ve işleri nasıl iyi yaptıklarını öğrenin.

4. Adım: Birincil Uygulama Kullanım Örnekleri Ve İdeal Kullanıcı Türleri Hakkında Beyin Fırtınası Yapın

Uygulamanızın birincil hedeflerini belgeledikten sonra, yeni uygulamanız için birincil kullanım örneklerini tanımlamaya başlayın. Kullanım örnekleri, kullanıcı katılımı ve genel kullanılabilirlik için mükemmeldir.

Hayal edilebilir her tek kullanımlık durumu tanımlamaya çalışmayın. Yalnızca birincil hedeflerle başlayın.

Örnek olarak Starbucks mobil uygulamasını ele alalım. Starbucks uygulaması için birincil kullanım örnekleri şunlardır:

  • Starbucks kullanıcıları mağazadaki uygulamalarını kullanarak hızlı bir şekilde ödeme yapabilirler.
  • Starbucks kullanıcıları uygulamalarında sipariş verebilir ve mağazadan alabilirler.
  • Starbucks kullanıcıları, uygulamayı kullanarak ödülleri izleyebilir ve kullanabilir.
  • Starbucks kullanıcıları uygulaması üzerinden yaklaşan fırsatlar ve indirimler bildirilebilir.

Tabii ki, Starbucks uygulaması bundan çok daha fazlasını yapar (satın alma geçmişine bakın, Starbucks tarafından küratörlü Spotify çalma listelerini dinleyin, ödül geçmişini görün, yeni Starbucks içecekleri hakkında bilgi edinin, uygulamalarına para ekleyin, hediye kartlarını yönetin, mağaza bulun, alın / Starbucks kartlarını hediye vb. olarak satın alın).

Ancak fark edilmesi gereken önemli olan, yukarıda özetlenen birincil kullanım durumlarının açık, uygulanabilir, anlaşılması kolay olmasıdır. Ve diğer tüm özellikler birincil satın alma deneyimini desteklemek için üretilmiştir.

Yani, herkes için her şeyi ile uygulamayı darmadağın etmeyin dedi. Daha ziyade, belirli bir grup insan için tasarlanmış belirli bir kullanım senaryoları için oluşturun ve bunları mükemmelleştirin.

İşte uzman mobil uygulama geliştirme girişimlerinin ardındaki kutsal kâse burada yatmaktadır. İdeal kullanıcılarınızın zihinsel bir bağlantı kurabileceği bir uygulama oluşturursunuz, basit ve akılda kalıcı bir bağlantı. Pratik olarak, bir kullanıcının bunu düşünmesini istersiniz: 'Bu uygulamaya bir şey yapmak için gitmem gerekiyor’ şeklinde oldukça basit bir cümle ile tanımlanabilir olmalıdır.

En başarılı uygulamaların neredeyse tümü bu kurala uymaktadır. Birkaç dakika zaman öldürmek için Candy Crash'e gidiyorum. Gezmeye gitmek için Uber'e gidiyorum. Bir şeyler satın almak için Amazon'a gidiyorum.

Fotoğraflarımı hızlı bir şekilde düzenlemek için Snapseed'e gidiyorum. İyi sipariş vermek için Grubhub'a gidiyorum. Arkadaşlarımın neler yaptığını görmek için Facebook'a gidiyorum. Süper kısa videoları görmek ve eğlenmek için TikTok'a gidiyorum.

Yukarıda belirtilen uygulamalarla ilgili olarak zihnimizde nasıl zihinsel bir bağlantı kurulduğunu görüyor musunuz? Ve tüm bu uygulamaların on milyonlarca kullanıcısı var.

Çünkü tüm bu uygulamalar bir görev ve buna bağlı işlemler arasında başarılı bir zihinsel ilişki oluşturdular. Ve diğer her şey bu birincil kullanım durumunun üzerine inşa edilmiştir!

Bu tarifi kendi mobil uygulamanıza uygulayın. Hangi kullanıcıların birincil kitleniz olacağını belirleyin ve sahip olabilecekleri temel sorunu çözün.

Ayrıca, uygulama kullanıcı segmentasyonu oluşturmak için zaman ayırın. Başka bir deyişle, çeşitli kullanıcılar motivasyonlarına, uygulamayı kullanma sıklığına ve diğer birçok faktöre bağlı olarak uygulamanızda farklı şeyler yapacaklardır.

Uygulama Kullanıcılarını Segmentlere Ayırma

Bu başlık tek başına büyük bir makalenin konusu olabilir. Ancak bu makalenin konusu bu değil. Bu nedenle bu bölüme çeşitli kullanıcı uygulama segmentasyonuna sahip kullanıcılara bakmak için hızlı bir yol olarak bakın.

Uygulama segmentasyonu, mobil uygulama analizine bağlı birincil stratejilerden biridir. Ayrıca, uygulama segmentasyonunun bir gecede 'gerçekleşebilecek' bir şey olmadığı veya tipik olarak kullanıma hazır bir işlev olmadığı da unutulmamalıdır. Bunun yerine, şirketlerin ve girişimcilerin bu metrikleri toplayıp raporlayabilecek analiz çözümlerinden faydalanması gerekir.

Bu arada, uygulama kullanıcı segmentasyonuna bağlı dört standart ölçüm aşağıda açıklanmaktadır:

Cihaz Bilgisine Göre

Kullanıcıları, tür (tablet, akıllı telefon vb.), İşletim Sistemi sürümü (iOS, Android veya Windows) ve donanım türü (Samsung S10, iPhone XS vb.) Gibi aygıt ayrıntılarına göre segmentlere ayırabilirsiniz. Bu çok önemli bir segmentasyon çünkü kullanıcı deneyimi ve uygulama etkileşimi oranları genellikle cihazdan cihaza değişir.

Coğrafi Konuma Göre

Bu, görece daha az etkili bir segmentasyon yaklaşımıdır. Kullanıcılarınızın ülke, şehir, kasaba, posta kodu alanı, eyalet vb. Coğrafi bilgilerini temel alarak davranışlarını ayrıntılı olarak incelemek istersiniz. Bu, özellikle yere özgü özellikler ve işlevler sunmayı düşünüyorsanız faydalı olacaktır.

Kullanıcı Bilgilerine Göre

Uygulamanızın kitlesi kim? Bunları eldeki bilgilere göre nasıl sınıflandırdınız? Katılımcılar, ziyaretçiler, çalışanlar, tüketiciler, üyeler, hayranlar, potansiyel müşteriler, ortaklar, B2B müşterileri, B2C müşterileri vb.

Ayrıca dil ayarlaması, kullanım sıklığı, push bildirimini etkinleştirme vb. belirli uygulama kullanım bilgileri, küresel kitleyi segmentlere ayırırken kullanışlı olabilir.

Kullanıcı Davranışına Göre

Kullanıcıların uygulamanızla nasıl etkileşimde bulunduğu, mobil uygulama stratejinizin merkezinde olmalıdır.

  • Kullanıcılarınız için ortalama oturum süresi nedir?
  • Kullanıcı açılış, satın alma işlemi vb. arasında kaç gün sürüyor?
  • Kullanıcılar uygulamanızda neye dokunuyor?
  • Bir kullanıcının dönüşüm gerçekleştirmesi ne kadar sürüyor?
  • Uygulamanızda güncellemeler yayınladığınızda kullanıcılar nasıl tepki veriyor?

Daha iyi kullanıcı segmentasyonu, daha iyi bir uygulama ve daha iyi pazarlama stratejisine dönüşür. Bu bölümü kullanıcılarla nasıl etkileşime geçeceğinizi planlamak olarak düşünün. Onlarla nasıl etkileşime geçileceği konusunda başka bir bölüm daha olacak.

Yukarıdaki sorular, uygulama analizi söz konusu olduğunda, kullanıcının bir uygulamada sergileyebileceği belirli somut davranışlarla ilgili hiçbir şekilde ayrıntılı bilgi içermediğini aklınızdan çıkarmayın. Bunları ve diğer birçok soruyu sormak ve uygulamanızın başarılı olmasını istiyorsanız, verileri öngörülere dönüştürmek için doğru izlemeyi ayarlamak kesinlikle zorunludur.

5. Adım: Uygulamanızın Para Kazanma Modelini Net Bir Şekilde Kavrayın

Bir uygulama kendi kendini idame ettirmedikçe başarılı olamaz. Kısaca bir mobil uygulama varlığını devam ettirebilmek için para kazanması gerekiyor.

Öyleyse, daha büyük soru şu: Çoğu kullanıcı ücretsiz uygulamalar tercih ediyor ise uygulamanızdan nasıl para kazanacaksınız?

Uygulamanın uzun vadede uzun ömürlü olmasını sağlamak için uygun bir para kazanma modeli kritik öneme sahiptir.

Bununla birlikte, her şey söylendiğinde ve yapıldığında para kazanma stratejiniz iki şeyi dikkate almalıdır:

Kullanıcı amacı

Uygulamanızı kullanan kullanıcılarınızın uygulama içerisinde ki yolculuğu

Sağlam bir para kazanma stratejisi oluşturmak, uygulamanın çok pahalı hale gelerek potansiyel kullanıcıları zorlamadan optimum gelir elde etmesini sağlamak için iyi bir dengeleme işlemidir.

Bununla birlikte, benimseyebileceğiniz birkaç farklı para kazanma modeli vardır. En yaygın ve gelir getiren modeller şunlardır:

Model 1 - İndirme Başına Ödeme

Kabul edelim; ücretli indirmeler yalnızca çok rağbet gören mobil uygulamalar için çalışan bir para kazanma yaklaşımıdır.

Bu modelin arkasındaki fikir oldukça basit ve anlaşılır: Bir kullanıcı uygulamanızı her indirdiğinde, ücretsiz deneme süresi sona erdikten sonra genellikle açık olan veya ödenen bir ücretle ayrılır.

Bu model uygulama için harcadığınız emeğin paraya dönüştüğü en kolay ve en az karmaşık yoludur. Sonuçta, ücret ne kadar yüksek ve ücretli indirmeler ne kadar fazla olursa, uygulama geliriniz o kadar fazla olur.

Ancak söylemeye gerek yok ama uygulamanın yanlış fiyatlandırılması indirme sayısını ve dolayısıyla geliri olumsuz etkileyebilir.

Bu modelin tehlikelerini ve fırsatlarını daha iyi anlayabilmek için Forbes tarafından yayınlanan bir rapora göz atalım.

Raporun biraz modası geçmiş olabilir, ama gerçekten çok şey değiştiğinden şüpheliyim. Forbes a göre bu ücretli uygulamaların 2013 analizine göre (indirmeden önce ödemeniz gerekenler), Android'deki uygulama başına ortalama toplam gelir 1,125 dolar ve iOS için 4.000 dolar.

Buna karşılık, dünyanın en iyi ücretsiz premium uygulamalarından biri olan Candy Crush tan elde edilen gelirle ilgili bu rapora göz atarsak. Candy Crush herkes için ücretsizdir ancak yükseltmeler ve özel güçler için ücret alırlar. Rapora göre Candy Crush bu strateji ile 2018'de 1 milyar dolar kazandı.

Bunu perspektife sokmak gerekirse, yukarıdaki ücretli uygulama raporunda, 2013 teki tüm Android geliştiricileri toplam 900 milyon gelir elde etti. Geçen yıl, tek bir uygulama olan Candy Crush, freemium modeliyle tüm Android geliştiricilerinden daha fazla para kazandı.

İndirme başına ödeme modelini seçerken bu durumu göz önünde bulundurmanız oldukça önemlidir. İndirme başına modele göre Freemium modelin daima tercih edilebilir olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

Model 2 - Reklam Geliri

Bu, çoğu uygulama geliştiricisi tarafından en çok kullanılan para kazanma modellerinden biridir ve bu durumun iyi bir nedeni vardır.

Uygulama içi reklam geliri, uygulamanızı kullanıcılar için ücretsiz tutmanın ve hâlâ ayakta kalmanın harika bir yoludur.

Sadece uygulamanızda hangi tür reklamları yayınladığınıza dikkat edin. Genel olarak, gelir oluşturmak için 3 tür uygulama içi reklam vardır: İşlem Başına Maliyet (EBM), Tıklama Başına Maliyet (TBM) ve Bin Gösterim Başına Maliyet (BGBM).

UX dostu reklam türü arıyorsanız, BGBM'yi seçin.

Gelir alt uçta olma eğiliminde olsa da, BGBM reklamları genellikle daha az müdahaleci ve daha az rahatsız edici özelliğe sahiptir. Bunları yaparak rakiplerine kıyasla daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmayı başarıyor.

Yerel reklamlar, banner reklamlar, geçiş reklamları veya liste reklamlar yayınlamayı seçebilirsiniz. Seçiminiz ne olursa olsun, uygulamanızı kötü bir ışık altında boyayacak ahlaksız, alakasız veya düşük kaliteli reklamlardan uzak durun.

Model 3 - Freemium Özellikler - Premium Özelliği Kullanmak Veya Reklamları Kaldırmak İçin Yeni Sürüme Geçin

Bu para kazanma modeli genellikle uygulama içi reklam modeliyle el ele gider. Freemium modeli basit bir gerçeklik üzerine kuruludur.

Bir kullanıcı bir mobil uygulamayı ücretsiz olarak indirebilir, ancak kullanıcı zaman zaman deneyimlerini kesintiye uğratan reklamlar görür. Küçük bir ücret karşılığında uygulamalarındaki reklamlardan mutlu bir şekilde kurtulabilirsiniz.

Bu yolda ilerlemeyi düşünüyorsanız, uygulamanızın en az iki sürümünü oluşturmanız gerekir.

Birincisi reklamları ve kullanımı ücretsiz olacak. Diğeri reklam içermeyen ücretli bir sürüm olacak (geliştiricilerin premium uygulama olarak adlandırdığı şey budur).

Model 4 - Uygulama İçi Satın Alma İşlemleri

Uygulama içi satın alma işlemleri, uygulama gelirinin en büyük kısmını oluşturur. Aslında, uygulamalardan elde edilen dünya çapında gelirin yaklaşık yüzde 47 sini oluşturuyor.

İyi olan şey, uygulama içi satın alma özelliğinin ücretli indirmeler, uygulama içi reklamlar vb. Gibi diğer para kazanma modellerine dahil edilebilmesidir.

Model 5 - Bağlı Programlar

Ağ ürünlerini, hizmetleri veya çözümleri tanıtmak için bir satış ortağı programına katılmak, uygulamanızdan para kazanmanın başka bir harika yoludur.

Apple, Microsoft ve Google gibi şirketler tarafından işletilen birçok güvenilir uygulama satış ortağı programı vardır.

Bunlar genellikle bir dizi uygulamayı tanıtmak için size yakışıklı para ödeyeceklerdir, ancak bazı gelirlerde de katılabileceğiniz ve komisyon alabileceğiniz daha küçük bağlı programlar vardır.

Bu para kazanma modelinin arkasındaki fikir, kullanıcı bir işlem yaptığında tekrar eden bir komisyon kazanmanızdır.

Model 6 - Melez

Bir veya daha fazla para kazanma yaklaşımı iyi sonuçlar verirse, neden dünyalarının en iyilerini birleştirmeyesiniz?

Doğru; uygulama içi satın alımlar, mobil pazarlama otomasyonu, ücretsiz premium özellikler, üyelik ve benzeri gibi gelir getirici yolları tek bir çatı altında toplayabilecek karma bir para kazanma stratejisi oluşturabilirsiniz .

Ayrılık Çekimi: ücretsiz bir uygulama oluşturmak inanılmaz bir fikir olabilir, çünkü uzun vadeli yatırım getirisi inanılmaz derecede yüksek olacaktır.

Bununla birlikte, uygulama karlı hale gelmeden önce ayakta kalmayı planlamanız gerekir ve ilk günden itibaren güçlü bir pazarlama stratejisi ve bütçeniz olması da aynı derecede önemlidir.

Bölüm B: Geliştirmeye Başlama - Planlama

İdeal hedef kitlenize karar verdiğinizde, genel mobil uygulama stratejisini belirledikten ve sağlam bir para kazanma modeli ve analiz çerçevesine karar verdikten sonra gerçek eğlence başlamak üzere.

Artık uygulamayı gerçekten inşa etme konusunda taktik ama inanılmaz derecede güçlü kararlar alabilecek bir konumdasınız.

6. Adım: Uygulamanın Çerçevesini Belirleyin

İşe başlamaya hazır olduğunuzda, mümkün olan en hızlı geri dönüşü planlamalısınız. Bu nedenle çerçeveyi belirlemek ve uygulamanızı planlamak, mobil uygulama geliştirme sürecinde en önemli adımları oluşturur. Bunu yapmak için birkaç temel adım vardır:

Hangi Platformun Size Uygun Olduğuna Karar Verin

En başından itibaren, yalnızca bir Android uygulaması mı, yalnızca iOS uygulaması mı, yalnızca Windows uygulaması mı, ikisi mi yoksa üçünü mü oluşturacağınıza karar vermelisiniz. İpucu, neredeyse hiç kimse artık bir Windows uygulaması oluşturmuyor.

Uygulamayı oluşturduğunuz platform türü, dahil edeceğiniz özellikler, kullanıcı deneyimlerinin nasıl optimize edileceği, nasıl para kazanılacağı ve lansman öncesi pazarlama kampanyalarınızı nasıl yapılandıracağınız dahil olmak üzere nihai ürününüzün çeşitli öğelerini belirleyecektir.

Kullanım durumlarınız ayrıca ne tür bir uygulama oluşturmanız gerektiğini de belirleyecektir.

Örneğin, bir e-ticaret mağazası iseniz ne olacak?

Akıllı telefon kullanıcı nüfusunun en büyük yüzdesine hitap etmek için iOS ve Android için uygulamalar oluşturmak bir bakıma yapılacak en akıllı hareket dir.

Yerli Mi, Melez Mi?

Ayrıca uygulamanızın native, üçüncü taraf, operatöre özgü veya karma olup olmayacağına karar vermeniz gerekir. Bu kararın sonunda uygulamanıza dahil edeceğiniz işlevsellik sayısı ve türü üzerinde büyük bir etkisi olacaktır.

Hibrit ve native uygulama konusu tıpkı müşteri segmentlerinde olduğu gibi tek başına bir tartışma konusunu ve kendi makalesini tamamen hak ediyor. Ancak, yüksek seviye, ana farklar değinirsek;

Native uygulamalar daha hızlıdır (daha iyi performans) ve uygulama mağazasında keşfedilmesi daha kolaydır. Bir akıllı telefonun yerel özelliklerinden (coğrafi konum, kamera, adres defteri vb.) Tamamen yararlanabilir ve çevrimdışı modda (alımı kaybettiğinizde) kolayca çalışabilirler.

Bununla birlikte, daha pahalı oldukları için iOS ve Android arasında tamamen farklı kod tabanlarına sahipler. Daha iyi güvenlik ve daha iyi kullanıcı deneyimine de sahiptirler.

Hibrit uygulamalar oluşturmak, iOS ve Android'de uygulama oluşturmak için tek bir kod tabanından yararlanmak daha ucuzdur, ancak bir akıllı telefonda yerel bileşenleri tam olarak kullanmakta zorluk çekmeye devam edebilirsiniz. Öte yandan, pazara sunma süresi önemli ölçüde daha hızlıdır.

Her iki yaklaşımın da artıları ve eksileri var ve hepsi tek bir amaca hizmet ediyor: uygulamayı piyasaya sürdüğünüzde uygulamanızın en önemli anahtar performans göstergesi nedir. Bu sorunun cevabı ne tür bir uygulama geliştirileceğine karar vermenize yardımcı olacaktır.

Teknoloji Yığınınızı Planlayın

Bu aşamada, uygulamanızı oluşturmak için kullanılacak mobil uygulama geliştirme teknolojileri arasından ekibinizle beyin fırtınası yapmalısınız.

Bu şekilde, geleceğe bakarken maksimum yatırım getirisi sağlayacak teknoloji yığınını planlayabilirsiniz.

Uygulama mağazaları tarafından sunulan SDK araçları kullanışlı olsa da, biraz kısıtlayıcı olabilir, bu nedenle tüm hedef cihazlar ve platformlar için sorunsuz bir uygulama oluşturmanıza izin verecek bir dizi ölçeklenebilir teknoloji düşünmeniz gerekir.

Bu teknoloji yığınları uygulamanızı hem genel hem de özel bulut sunucularıyla entegre etmeye nasıl yardımcı olacaklar?

Ancak en önemlisi, teknoloji yığını tüm uygulamanızın belkemiğidir, çünkü bu uygulama için oluşturacağınız her şey teknoloji yığınını seçerken alınan kararlara düşecektir.

Burada harika bir takıma sahip olmak göz ardı edilemez. Bu konular hakkında bilgi deneyim ve beceriye sahip bir ekip uygulamanızın geliştirilmesinde size büyük kolaylıklar sağlayabilir. Bununla birlikte doğru karar vermenize yardımcı olması için bir takım genel bilgileri aklınızdan çıkarmayın.

Bunlar; Harika teknoloji yığınları ve uygulama mimarileri düzgün bir şekilde organize edilmiş, iyi inşa edilmiş ve modülerdir. Korkunç teknoloji yığınları kıvrılmıştır, anlamsızdır ve anlamlandırmaya çalışırken başvurabileceğiniz herhangi bir belge yoktur.

Bu yüzden zaman ayırın ve uygulama mimarisini iyi anlayan bir geliştirme ekibiyle çalışın. Bu konuda 12 yıllık deneyime sahip bir uygulama geliştirme ajansı olarak bize güvenmenizi şidetle tavsiye ediyoruz.

Eğer gelecek vadeden bir mobil uygulamanın geliştirme sürecini kaliteli ve işini bilen bir ekip ile ilerletmez iseniz ödeyeceğiniz tutar on kat daha fazla olacaktır.

Uygulama Veri Stratejinizi Planlama

Uygulama App Store'a ulaştığında hangi veri kümelerini toplamayı planlıyorsunuz? Unutmayın, hiçbir uygulama her şeyi yapabileceğiniz bir çözüm sunmaz. Bu nedenle, uygulamanız aracılığıyla hangi verilerin mağaradan çıkacağını bilmeniz gerekir.

Sonuçta, tek bir uygulamaya çok fazla veri eklemek, bakım, işlevsellik ve kullanıcı deneyimi açısından büyük bir hata olabilir.

Gezinmeleri özellikle zor olabilir ve kullanıcı tarafından sağlanan verilerin çeşitliliği de oldukça zor olabilir.

Ayrıca, uygulamanızda hangi verilerin bulunacağını bilmek yeterli değildir, önemli iş kararlarınızda ve uygulama geliştirmenizde bu bilgileri nasıl koruyacağınıza ve bu bilgileri nasıl kullanacağınıza karar vermeniz gerekecektir. Bu yüzden bir veri işleme stratejisini derhal planlayın.

7. Adım: Doğru Ekiple Çalışma

Mobil uygulama geliştirme söz konusu olduğunda, sadece etrafınızdaki ekip kadar iyisiniz.

Bu nedenle, ürününüzün öne çıkmasını sağlamakla kalmayıp aynı zamanda pazarı fırtınaya sokmasını sağlayacak birinci sınıf uygulama tasarımcıları, geliştiricileri, stratejistleri ve diğer önemli uzmanlardan oluşan bir ekip oluşturmak çok önemlidir.

Doğru takım puzzle toplayabilirken, yanlış takım ise o puzzel yarım bırakacaktır. Bununla birlikte ekip olarak kullanıcıların mobil uygulama geliştirmenin anahtarı olduğunu unutmayın.

Bu nedenle ne yaptıklarını bilen ve merkezine kullanıcı alan insanlarla işbirliği yapmanız ve işe almanız gerekir. Ayrıca bir mobil uygulama geliştirme konusunda ekip kuracaksanız vazgeçilmez olan bazı pozisyonlar vardır.

Ekibiniz, en azından, mobil uygulamayı kodlamak için yetenekli mobil geliştiricileri, ekibin yolunu yönetecek ve uygulamanın vizyonunu/stratejisini gerçeğe yönlendirecek ürün yöneticilerini ve uygulamanın kullanıcı arayüzünü oluşturmasını ve UX'i geliştirmesi için mobil uygulama tasarımcılarını içermelidir.

Uygulamanız Ve Hedef Pazarınız İçin Doğru Olan Beceri Kümesiyle Başlayın

Uzun süreli başarı için uygulamayı konumlandıracak doğru becerilere sahip insanları seçin. Harika bir uygulama geliştirme ekibi için sayısız beceri olsa da, akılda tutulması gereken en üst düzey beceriler:

UX/UI - Kullanıcı deneyimi ve kullanıcı arayüzü, kullanıcılarınızı şaşırtacak veya onları hayal kırıklığına uğratacak iki temel unsurdur. Uygulamanızın kullanıcı arayüzü ve kullanıcı deneyimi kalitesizse, kullanıcıları bulmak veya elde tutmakta kesinlikle zorlanacaksınız. Bu yüzden UX/UI odaklı ekip üyelerine ihtiyacınız var.

Ürün Yönetimi - Bu, fikirlerinizi inanılmaz derecede sevimli bir uygulamaya dönüştürmeye yardımcı olacak bir beceridir. Bu üye, uygulamanın geliştirilmesinde sorumlu ilgili tüm paydaşlar arasında bir irtibat olarak hareket edecektir. Ürün yöneticisi olmayan bir geliştirme ekibi, çıkar çatışmaları, değişen öncelikler, yön eksikliği ve strateji eksikliği gibi konular ile yoluna devam edecektir.

Scrum Yönetimi - Her çevik ekibin bir scrum yöneticisine ihtiyacı vardır. Bu, özellikle çeşitli ekip üyeleri ile geliştirme ekibi arasında çok fazla ileri ve geri gidilen durumlar için önemlidir. Scrum master, varsayılan proje yöneticiniz olarak da hareket eder, projeyi yol boyunca yürütür ve her şeyin zamanında ve bütçeyle yapılmasını sağlar.

Tasarım - Uygulamanız, uygulama pazarında dikkat çekici güzel ve kullanımı kolay uygulamalara karşı çıkacak. Bu nedenle, uygulamanın hissine ve görünümüne dikkat etmek için A seviyeli tasarımcılara ihtiyacınız var.

İş Analizi - Harekete geçirilebilir bir mobil uygulama stratejisi oluşturmak, mükemmel iş analizi becerileri gerektirir. Bu kişi, uygulama vizyonunu perspektif haline getirecek ve geliştirme ekibiniz için geliştirme yol haritasına hedeflerinizi haritalamanıza yardımcı olacaktır. Bu ekip üyesi, zamanının çoğunu pazar araştırması, rekabetçi analiz, özellik seti belgeleri ve çok daha fazlasına harcayacaktır.

KG Testi - Geliştirme ve son aşamada uygulamanızı birkaç kez test etmek, gerçekten piyasaya hazır bir ürün sunmanıza yardımcı olur. Bu nedenle kalite güvence testinin endüstri standartlarını bilen uzmanlara ihtiyacınız var.

Teknik Uygulama Geliştirme Becerileri - Bunlar dikkate alınması gereken en önemli becerilerdir. Sonuç olarak aslında uygulamayı geliştirecek olan geliştiriciler ve kodlayıcılardan oluşan bir ekibi temsil ederler.

İyi geliştiriciler modern kodlama dillerinde, bulut altyapısında, platformlar arası becerilerde, veri entegrasyonunda, bulut entegrasyonunda, güvenlik entegrasyonunda ve çok daha fazlasında deneyimli kişilerdir.

Uygulamanızı Kim Oluşturacak?

Uygulamanın kurum içinde mi yoksa harici bir ajans ile mi geliştirileceğine karar verin. Hangi yolu seçerseniz seçin, ekibinizi bir araya getirmeden veya harici bir ajans ile sözleşme yapmadan önce gereken özeni gösterdiğinizden emin olun.

8. Adım: Ürün Yol Haritasını Ve Ayrıntılı Gereksinimleri Tanımlayın

Stratejik olarak inşa edilmiş bir ürün sonsuza kadar varlığını sürdürebilir. Ve bir mobil uygulama yalnızca iyi planlanmış bir ürün yol haritasına sahipse başarılı olacaktır. Bu, uygulamanızın hem kısa hem de uzun vadeli hedeflerini haritalayan bir plandır.

Daha spesifik olarak, ürün yol haritanız, uygulama vizyonunuzu tanımlamanıza yardımcı olacak ve mobil uygulama geliştirme stratejinizin uygulanması için bir plan görevi görecektir.

Çoğu durumda, yol haritası satıcılara, yatırımcılara, müşterilere ve diğer kilit paydaşlara genel uygulama geliştirme stratejisini netleştirmeye yardımcı olacaktır.

Hedeflerinizi belirledikten sonra, kolayca bir ürün yol haritası oluşturabilirsiniz. Hedeflerinizin açıkça tanımlandığından ve kolayca ölçülebildiğinden emin olun.

Hızlı Bir Şekilde Minimum Uygulanabilir Ürün Hakkında Konuşalım

Uygulanabilir minimum ürün (MVP) nedir? Kullanıcıların ilgisini çekecek kadar iyi mi? Aslında iyi bir ürünün elde etmenize yardımcı olacak temel şey budur.

Minimum uygulanabilir bir ürün, uygulamanızı başlatma sırasında başarılı kılmak için yeterli olan bir dizi özellik ve işlevsellik anlamına gelir. Bir MVP yönetilebilir, gerçekçi olmakla beraber sadece üretime gidemediğiniz özellikleri kapsar.

Başka bir deyişle, MVP, yalnızca birincil hedefleriniz ve hedeflerinizle en uyumlu uygulama özelliklerini oluşturmanıza yardımcı olacak şekilde yapılandırılmalıdır.

Ek olarak, MVP tanımınız veri merkezli olmalıdır. Uygulama odaklı bir MVP yol haritası daha iyi sonuçlar verir. Doğru veri analizini uygulamak, ekibinizin başarısını en baştan belirlemenize yardımcı olacaktır.

MVP'niz için, küçük bir dizi temel metriğe odaklanmak akıllıca olacaktır. Ancak, son ürününüz UX, özellikli kullanım, müşteri karmaşası, kullanıcı tutma, müşteri edinme oranları ve ürün kalitesi gibi metrikleri kapsamalıdır.

Bölüm C: Kavramın Hayata Geçirilmesi Ve Uygulanması

Bu noktaya ulaştıysanız ve bu makalede ele aldığımız her şeyi yaptıysanız, inanılmaz bir yol aldınız diyebiliriz. Size küçük bir sır vermek gerekirse yukarıdaki sekiz adım, bir uygulama oluşturmanın en zor ve sinir bozucu kısmıdır. Ve varsayılan olarak, en önemli kısmıdır.

Aşağıda bahsettiğimiz diğer her şey, önceki sekiz adım doğru bir şekilde yapıldıysa yürütmek için küçük bir esinti niteliği taşımaktadır ancak nihai ürünün ortaya çıkması için son derece önemli ve kritik konuma sahiptir.

9. Adım: Kullanıcıları Şaşırtan Mobil Uygulama Tasarımları

Uygulamanın kullanılabilirliği ve tasarımı, kullanıcıların uygulamanıza geri dönmesini veya ilk kullanımdan hemen sonra uygulamayı kaldırmasını sağlayacaktır. Son kullanıcı üzerinde iyi bir izlenim bırakacak bir uygulama tasarlarken akılda tutulması gereken birçok şey vardır.

Harika uygulamaların kullanımı karmaşık olmaktan oldukça uzak kolay ve basit bir yapıya sahiptir. Ancak basit tasarım, tasarımın en zor şeklidir. Bununla birlikte, öncelikle ve en önemli hedefiniz bu basit tasarımı yakalamak olmalıdır. Bu noktada uygulamayı neden tasarlamak istediğinizi ve bu uygulama ile neyi başarmayı amaçladığınızı düşünmeye çalışın.

  • Uygulamanızın tam olarak neye benzemesini ve yapmasını istiyorsunuz?
  • Uygulamanızın kullanıcının ilgisini çekmesini nasıl sağlayacaksınız?
  • Uygulamanızla sunmak istediğiniz çözüm nedir?
  • Uygulamanız tasarım açısından nasıl öne çıkacak?

Uygulamanızın stilini belirleyin. Uygulamanızın amacına tam olarak uyan tasarım yönergeleri üzerinde yaratıcı ekibinizle birlikte çalışın. Uygulamanızın kendisini diğerlerinden ayırmasına yardımcı olacak bir stil seçin.

Ayrıca, bilişsel yükleri minimumda tutun. Kullanıcının beyninin sınırlı bir işleme gücüne sahip olduğunu ve bunları bilişsel veya aşırı bilgi yüküne maruz bırakmamanız gerektiğini unutmayın.

Bu, Kullanıcılarınızın bir bakışta uygulamanızı nasıl kullanacaklarını anlayamazlarsa kolayca sinirlerinin bozulacakları anlamına gelir.

Bu durum kullanıcıların bunalmasını önlemek için ele almanız gereken bir tasarım alanıdır. Eğer kullanıcılarınız sinirlenir ve bunalır ise büyük olasılıkla uygulamanızı terk ederler.

Doğru konsept olana kadar çoklu tasarım fikirleri oluşturun ve test edin. Sonra en iyi tasarımı bulana kadar bir önceki tasarımın üzerine inşa etmeye devam edin.

Tasarım süreci geri bildirim, iyileştirme ve tekrar ile ilgili olmalıdır. Kullanıcılarınızı bu aşamadan mahrum bırakır iseniz, kullanmak için oldukça karmaşık bir uygulama tasarlayabilirsiniz.

10. Adım: Uygulamayı Geliştirin

Uygulama tasarımlarınız harika görünüyor ve bu görünüme sahip tasarım temelli prototip ile hedef kullanıcılarınızı tatmin edebilmişseniz. Bir sonraki adım gerçek uygulamayı oluşturmaktır.

Uygulamanın gerçekten planlanan şey olduğundan emin olmak için bir prototip ile başlayın. En çok kullanılacak akışı oluşturun ve test edin. Tasarladığınız konseptin bir uygulaması olduğundan emin olun. Prototip başarıyla test edildikten sonra, tam geliştirme sürecine devam edin.

Uygulama şekil almaya başladıkça hızlı bir şekilde ayarlamalar yapmaya hazır olun. Geliştirme aşaması ilerledikçe, değişiklik yapmak daha karmaşık hale gelir.

Bu nedenle, ölçeklenebilirken esnek olan bir uygulama mimarisi tasarlayın (bu, doğru teknoloji yığınını seçmeyle ilgili yukarıda anlattığımız çoğu konuya kadar uzanır).

Tabii ki, uygulama oluşturma sürecinizin sorunsuz olmasını sağlamak için her ne pahasına olursa olsun kaçınmanız gereken birkaç önemli hata vardır. Bunlar;

Güvenliği Akılda Tutmamak

Veri güvenliği ihlallerine maruz kalan günümüzün dijital dünyasında, uygulamanızı her şeyin merkezinde güvenlikle oluşturmalısınız. Bilgisayar korsanlarının ve diğer siber suçluların uygulamanızı kırmak için her yolu deneyebilecekleri bir hayat gerçeğidir.

Uygulamanız aşılmaz olması için gerekli güvenlik çerçevesine sahip mi? Mobil uygulamanızın hacker korumasını korumak için TLS, SSL ve AES şifreleme teknolojisini kullanmanızı tavsiye ediyoruz.

Uygulamanızı En Üst Düzeyde Genişletmeyle Oluşturmuyorsunuz

Şansınız, uygulamanızı belirli kullanıcıları göz önünde bulundurarak oluşturmanızdır.

Her şey iyi, ancak uygulamanızın gerçek mimarisi küresel kitleler göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır. Uygulamanızın, büyüme ve genişlemeye uyum sağlamak için ölçeklendirilmesi kolay bir şekilde oluşturulması gerektiğini unutmayın.

11. Adım: Uygulamanızı Test Edin, Test Edin, Ardından Tekrar Test Edin

Test, test ve test mobil uygulama geliştirme de bir yasa halini almalıdır. Ve samimi olalım sayısız saat ve emek ile harika bir uygulama oluşturmak için çalıştıktan sonra, görmek istediğiniz son şey olumsuz kullanıcı yorumları ve derecelendirmeler olacaktır.

Uygun bir uygulama test stratejisi bulmalı ve bunu takip etmelisiniz. Peki sağlam bir uygulama test stratejisi nedir?

KG test stratejiniz, müşteri beklentileri, iş hedefleri, kullanıcı deneyimi ve sektördeki en iyi uygulamalar da dahil olmak üzere bir dizi hedefinizle uyumlu olmalıdır.

Veri gereksinimleri pil kullanımı, uygulama hızı, bellek kullanımı ve benzeri dahil olmak üzere uygulamanın tüm yönleriyle ilgilenmelidir. Uygulamayı her fırsatta test etme konusunda dindar olun. Hatalar, müşterilerin uygulamaları silmeyi veya artık kullanmamalarının en önemli nedenlerinden biridir.

Ayrıca, tüm hedef kullanıcıları göz önünde bulundurun. Uygulama testlerinizi son kullanıcıya kadar ayrıntılı olarak inceleyin. Birkaç farklı uygulama kullanıcısı vardır ve bunların hepsini test etmeniz gerekir. Ayrıca teknik kullanıcıları, farklı dilleri konuşanları, farklı yaş gruplarını, erişilebilirlik sorunları olanlar ve benzerlerini de düşünmelisiniz.

Testlerinizi taze ve veri odaklı tutun. Daha da önemlisi, metin planını yeni test senaryoları içerecek şekilde güncellemeye devam edin ve uygulama gelişmeye devam ettikçe eski olanları değiştirin.

Ayrıca, genel bir kural olarak, harika bir uygulama testi, kullanıcının uygulamayı kullanması için mümkün olan her yolu dikkate almakla ilgili bir konudur. Ayrıca olağandışı kullanım durumlarını da dikkate almalısınız.

Bir yerine iki parmağınızla hızlıca ekranı kaydırdıklarında ne olur? Bir kullanıcı yanlışlıkla uygulamadan çıkarsa ne olur? Her kullanım durumunu/senaryoyu test etmek için tüm mobil uygulamanızı didik didik etmek çok önemlidir.

Ayrıca, ilgili her cihazda testler yapın. Uygulama yayınlandıktan sonra, kitlelere sunmadan önce uzman kullanıcıların son ürünle vakit geçirmesini sağlamak için alfa ve beta testleriyle başlayın.

Bu arada, lansman sonrası uygulama testinde en az iki yaklaşım vardır. Bunlar manuel veya otomatik uygulama testi olarak adlandırılır.

Otomatik uygulama testi, uygulamanız hala geliştirme aşamasındayken idealdir. Ancak, pahalı olabilir. Bu sizin için bir sorunsa, manuel testler yalın bütçenize hitap edebilir.

Kullanılabilirlik Testi - Uygulamanızın temel işlevleri bu noktada test edilir. Kullanılabilirlik testleri UI testi, uyumluluk testi, dış faktör testi ve ADA uygunluk testini içerir.

Performans Testi - Uygulamanızın güç yönetimi, bellek kullanımı ve ölçeklenebilirlik açısından nasıl yığıldığını belirlemek için yapmanız gereken KG sürecinin önemli bir bileşenidir.

Son olarak, uyumluluk ve güvenlik testi yapmayı unutmayın. Örneğin, bir telehealth uygulaması oluşturuyorsanız; HIPAA, HITRUST , ISO, vb. gibi bir dizi endüstri düzenlemesine uymanız gerekir. Ayrıca uygulamanızın güvenlik hazırlığını da test etmelisiniz.

Tüm testler bittiğinde, aşağıdakileri içeren kapsamlı ve son derece ayrıntılı bir raporunuz olmalıdır:

  • Test raporunun kalitesi
  • Testlerle ortaya konulan önemli bilgiler
  • Uygulama kalitesi
  • Olay raporu istatistikleri
  • Yapılan her türlü test ve her birinden elde edilen veriler

Bu noktada, lansmandan önce veya bir sonraki güncelleme için uygulamanızı geliştirmek üzere kullanabileceğiniz bol miktarda bilgiye sahip olmalısınız.

Adım 12: Yayınlayın, İzleyin Ve Optimize Edin

Mobil uygulama geliştirme sürecinin son adımı sonunda burada. Sonunda uygulamanızı konuşlandırmaya hazırsınız. Bu adım, lansmanınızın sorunsuz olmasını sağlayacaktır.

Lansman tarihiniz yalnızca reklam oluşturmak ve uygulamanızı mağazaya taşımak için değil. Size çok sayıda röportaj yapma, geri bildirim toplama ve bir sonraki adıma hazırlanma fırsatı sunmalıdır.

Bunun için iyi bir lansman sonrası stratejisine ve planına ihtiyacınız olacak. Evet, uygulamanızı yayınlandıktan sonraki hayat mutluluk olmalı, ancak durum her zaman böyle değildir.

İşte harika bir lansman sonrası planı oluşturmak için bir kontrol listesi:

Kullanıcı Geri Bildirimi Alma

Kullanıcı kraldır. Bu nedenle, kullanıcıların özellikle uygulamanızın ilk izlenimi ve kullanımı hakkında söylediklerini dikkatle dinleyin. Bu aşamada, kullanıcı puanlarınızı ve yorumlarınızı artırmalısınız. Bunlar, bir sonraki adımınıza bilgi vermenize yardımcı olacak en değerli ve güvenilir kullanıcı geri bildirimi kaynaklarıdır.

Uygulama Verilerini Toplama

Kayıp oranı, kullanıcı memnuniyeti oranı, satışlar, gelir, bir kullanıcı oturumunun ortalama süresi, günlük etkin kullanıcılar, aylık etkin kullanıcılar ve yükleme sayısı, hesabınızı daha iyi anlamak için analiz etmeniz gereken veri metriklerinden bazılarıdır.

Kapsamlı Bir Analiz Aracına Yatırım Yapın

Mükemmel analiz araçları, uygulamanızın tam olarak izlenmesine olanak tanır ve uygulamanın hedef kitlelerle ne kadar iyi olduğunu net bir şekilde gösterir. Daha da önemlisi, sayılara bakın ve anlayın ve ardından uygulamayı optimize etmek için doğru adımları atın.

Mobil Uygulamanızı Pazarlayın, Pazarlayın, Pazarlayın

Herkesin harika bir uygulama yayınladığınızı bildirin. Pazarlama bütçenizin karşılayabileceği tüm pazarlama kanallarını ve kaynaklarını kullanın. İçerik, SEO ve ASO gibi stratejiler size neredeyse hiçbir şeye mal olmayacak, ancak harika sonuçlar vericektirler.

Ödüle Layık Mobil Uygulama Desteği Alın

Birçok uygulamanın düştüğü başka bir tuzak minimum veya sıfır destektir. Mobil uygulama desteğine yatırım yapın. Kullanıcıların uygulamanızı indirdikten sonraki deneyimi ne kadar iyi olursa, uygulamayı başkalarına tavsiye etme olasılıkları da o kadar yüksek olur.

Ve bu deneyimde destek büyük bir rol oynamaktadır. Kullanıcılara 7/24 büyük destek sağlayacak. Bu şekilde, uygulamanızı kullanıcılarla birlikte ayağını yerden kaldırabilirsiniz.

Özet

Harika bir fikri harika bir uygulamaya dönüştürmek imkansız bir iş değildir. Harika bir uygulama geliştirme konusunda söylenecek daha bir ton söz var.

Hepsini anlatmaya kalktığımızda tüm bu bilgileri anlayabilmek için günlerimizi haftalarımızı hatta aylarımızı vermek zorunda kalabiliriz.

Niteki mobil uygulama geliştirme süreci birbirinden farklı iş geliştirme ortamlarını birleşiminden oluşmakta ve bunların her birinde mükemmel olmak oldukça zor ve engellerle dolu bir süreçtir.

Ancak uygun bir strateji, doğru insanlar, doğru süreçler ve açık bir büyüme planı ile bu engellerle dolu zor süreçten kolaylıkla kaçınılabilir.

Bununla birlikte mobil uygulama geliştirmenin herhangi bir aşamasında veya düzeyinde meydana gelebilecek bu engelleri özetler isek:

Strateji Düzeyi: Kötü/Eksik pazar araştırması, yürütme aşamalarının yanlış planlanması ve açıkça tanımlanmış hedeflerin olmaması, uygulamanızın doğrudan strateji düzeyinden başarısız olmaya ayarlanmasının birkaç nedenidir.

Tasarım Ve Yazılım Geliştirme Seviyesi: Güçlü bir KG test stratejisi, kötü uygulama tasarımı, teknoloji yığını veya yanlış, eksik veya kötü uygulanan teknoloji uygulamanız daha oluşturulmadan önce öldürebilir.

Yürütme Düzeyi: Mobil uygulamanız, ekip içinde çıkabilecek sorunlar, benzer uygulamalar ile rekabet edemeyecek durumda olması, uygulamanızı geliştirmenin veya kullanıcıların uygulamanızı almayı zorlaştıran nakit kıtlıkları da dahil olmak üzere bir dizi nedenden dolayı farklı aşamalarda başarısız olabilir.

Destek Ve Pazarlama Seviyesi - Kristal netliğinde pazarlama mesajı olmaması, kullanıcı oyu/incelemesinin olmaması veya oldukça düşük olması, belirsiz markalaşma ve rakiplerden farklılaşma eksikliği uygulamanızı destek ve pazarlama düzeyinde rahatsız edebilir.

Peki, yukarıdaki nedenler bu kadar caydırıcı olabiliyorsa neden bir uygulama geliştirmelisiniz? Bu kılavuzda gördüğümüz gibi, bir mobil uygulama oluşturmanın birçok nedeni vardır. Bunlar aşağıdakileri içerir:

Bir Uygulama Satışları Artırmanıza Yardımcı Olabilir - Mobil bir uygulama giderek daha önemli tüketici tabanına dokunmanıza yardımcı olabilir. Sonuçta, mobil uygulamalar mobil sitelerden 3 kat daha fazla dönüşüm sağlıyor.

Müşteri Deneyimlerini İyileştirin(UX) - İyi tanımlanmış bir uygulama müşterilerinizle en çok ihtiyaç duydukları yerde buluşmanıza yardımcı olabilir: mobil. Kullanıcı dostu bir uygulama oluşturmak müşterilerinizin alışveriş ve satın alma deneyimlerini de geliştirecektir.

Piyasada Rekabetçi Olun - KOBİ'lerin yüzde 65'i ve tüm büyük şirketlerin zaten bir uygulaması var (veya oluşturma aşamasında). Rekabet gücünüzü korumak için bir tane oluşturun.

Başka Bir Şaşırtıcı Kanal Aracılığıyla Mükemmellik Sunun - Bir uygulama, müşteri kazanımı, hoşnutluk, sadakat ve geri kazanım için harikalar yaratabilecek bir pazarlama ve satış aracıdır.

Daha İyi Müşteri Katılımı - Geri bildirim mekanizması, canlı sohbet özelliği veya yardım masası içeren bir uygulama ve push bildirimi gibi etkileşimli özellikler müşteri katılımınız için harikalar yaratabilir.

Tanıma Ve Marka Bilinirliğinizi Arttırın - Uygulamanız ne kadar çok kullanıcı açarsa uygulamanız o kadar tanınır olur. Markanızı tanıtmak, güvenilirliği ve güveni artırmak için uygulamanızın şık ve ilgi çekici içeriklerle dolu olduğundan emin olun.

Gerçek anlamda başarılı bir mobil uygulama geliştirmek parkta kolay bir yürüyüş gibi değildir. Yukarıda belirttiğimiz gibi, tüm süreci kolay ve başarılı hale getirmek için 12 önemli adımı izlemeniz gerekir.

Aşama 1. Değer Teklifi - Uygulama için benzersiz bir değer teklifi oluşturun. Diğer benzer uygulamalardan farkı, kullanıcılara getireceği faydalar, hayatlarını nasıl daha iyi hale getireceği vb.

Adım 2. Pazar Araştırması Ve SWOT (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar Ve Tehditler) Analizi Ürününüzün Yaşayabilirliğini Belirlemek - İlk önce konsepti doğrulayın, ardından bir uygulama oluşturmaya büyük miktarda zaman ve para harcamadan önce pazar araştırmasına yatırım yapın. Pazar hazır mı? En iyi rakipler kimler? Tehditler nelerdir? Piyasa verileri girildikten sonra, bir eylem planı planlamaya başlayın.

Aşama 3. Uygulama Hedeflerinizi Belirleyin - Kullanıcıların uygulama ile nasıl etkileşime gireceğini belirleyecek uygulamanın 3-4 en önemli hedeflerini listeleyin. Ardından, kullanıcıların uygulama içinde gerçekleştireceği eylemlere beyin fırtınası yapın. Başarıyı ölçmek için doğru anahtar performans göstergelerini tanımlamayı unutmayın ve işleri nasıl iyi yaptıklarını öğrenmek için piyasadaki harika uygulamalara bakın.

Adım 4. Uygulamanızın Birincil Kullanım Örneklerini Ve Hangi Kullanıcıların Hedefleneceğini Beyin Fırtınası Yapın - Bunu yaparken, herkes için her şey ile uygulamayı darmadağın etmeyin. Daha ziyade, açıkça tanımlanmış bir grup insan için tasarlanmış belirli bir kullanım senaryoları grubuyla lansman yapın.

Adım 5. Para Kazanma Modeli Oluşturun - Uygulamanın uzun vadede uzun ömürlü olmasını sağlamak için uygun bir para kazanma modeli kritik öneme sahiptir.

Adım 6. Uygulamanın Çerçevesini Belirleyin - Bu aşamada, uygulamanın iOS'ta mı, Android'de mi yoksa her ikisinde mi olacağına karar vermeniz gerekir. Ayrıca, geleceğe göz atarken maksimum yatırım getirisi sağlamak için teknoloji destenizi planlayın.

Adım 7. Mükemmel Geliştirme Ekibini Oluşturun - Doğru takım bunu yapabilir, yanlış takım onu kıracaktır. Ürün yöneticilerini, tasarımcıları, geliştiricileri, harika geliştiricileri ve üstün yetenekli KG analistlerini seçin.

Adım 8. Uygulamanızın Ürün Yol Haritasını Tanımlayın - Uygulamanız için ayrıntılı bir gereksinim kümesi tanımlamayı unutmayın. Minimum Uygulanabilir Ürün (MVP) nedir? Kullanıcıların ilgisini çekecek kadar iyi mi?

Adım 9. Uygulamayı Tasarlayın - Uygun tasarım hedefleri belirleyin ve kullanımı kolay tutun. Mükemmel UX tasarımına sahip uygulamaların sıklıkla kullanılması muhtemeldir.

Adım 10. Uygulamayı Oluşturun - Bir prototip ile başlayın, ardından en çok kullanılacak kullanıcı akışını oluşturun ve test edin. Prototip başarıyla test edildikten sonra, tam geliştirme sürecine devam edin. Uygulama şekillenmeye başladığında hızlı bir şekilde ayarlama yapmaya hazır olun.

Adım 11. Test, Test, Test - Uygun bir uygulama test stratejisi oluşturun ve bunu sonuna kadar takip edin. Daha da önemlisi, metin planını yeni test senaryolarını içerecek şekilde güncellemeye devam edin ve uygulama gelişmeye devam ettikçe eski olanları değiştirin.

Sonunda… Adım 12. Uygulamayı Yayınlayın - Ölçeklenebilir ve sağlam bir dağıtım işlemi oluşturarak işe başlayın. Sadece bu değil, uygulamanızı kullanılabilirlik, performans vb. İçin optimize etmek üzere kullanıcı geri bildirimleri ve veri analizlerinden bilgi alın.

Özetle, kullanıcılarınızı tanıyın ve ihtiyaçlarını karşılayın. Bu, her uygulama üreticisinin benimsediği sürüş felsefesi olmalıdır.

Bir uygulama, başka bir şekilde değil, bir kullanıcı etrafında oluşturulmalıdır.

2020 yılı için hazırlamış olduğumuz bu mobil uygulama geliştirme rehberi ile, insanları ve kuruluşları başarıya yönelik bir uygulamanın nasıl oluşturulacağı konusunda eğitmek bizim sorumluluğumuzdur.

Bunu kendi başınıza yapabileceğinizden emin değil misiniz? Telaşa gerek yok. Bu yüzden yardım etmek için buradayız. Bize çevrimiçi kanallarımızdan veya +90 212 855 9404 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.

Etiketler
  • Mobil Uygulama

Serdar GÜRSOY

Sektördeki 10+ yıllık tecrübesi ile yenilikçi ve akışı değiştiren fikirlerle ticareti arttırıcı bazda pazarlama çözümleri üreten Dijital Stratejist.

Vayes Blog'a yeni içerik eklendiğinde ilk siz haberdar olun!

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Instagram'da en verimli etkileşim alacağınız saatler, sabah 07:00 - 09:00 ve akşam 19:00 ile 24:00 arasıdır. İnsanlar ilk uyandığında Instagram'a bakar. İşten gelip dinlendikten sonra da aktif olarak sosyal medyayı kullanır.